Sağlık haberciliğine başladığım 2000’li yılların hemen başıydı… Sağlık Bakanlığının Sıhhiye’deki binasının kasvetli koridorlarında “bürokrat avlamaya” çalışırdık.
O zamanlar “sağlık haberciliği” kavramı, hak ettiği ve gereken önemi göremiyordu.
En büyük kavgamız, özellikle Sağlık Bakanının Meclis çalışmalarına katılan bürokratların, ilk bizimle paylaşılması gereken konuları parlamento muhabiri arkadaşlarla paylaşmalarıydı.
Bu yüzden güzelim sağlık haberlerini parlamento muhabirleri yazıyor ve bize de ertesi gün gazetelerden okumak düşüyordu. Tabii haber müdürleri, yazı işleri müdürlerinden yediğimiz fırçalar da işin cabası…
Bir kaç arkadaşımla birlikte kafaya koymuştuk, dernekleşecektik. Parlamento, ekonomi, spor, foto muhabirleri… Neredeyse bütün gazetecilik branşları dernekleşmiş ancak sağlık muhabirliği bırakın dernekleşmeyi, bir gazetecilik branşı olarak dahi görülmüyordu. Biz sağlık muhabirliği branşının hak ettiği değeri görmesini sağlayacaktık.
O sıralar, gazete ya da televizyonlar, bu mesleğe yeni adım atan muhabirleri veya gelecek vadeden stajyer muhabirleri sağlık ya da eğitim muhabirliği ile başlatıyor, burada biraz sivrilirse hemen başka bir alana kaydırarak yeni birini sağlığa veriyorlardı.
Gerçi İstanbul’da eğitim ve sağlık alanına bakan muhabirleri çatısında toplayan bir dernek vardı ama o dernek de Ankaralı muhabirleri bünyesine katma konusunda çok istekli değildi.
O dönemde, bizce en özel ve en stratejik haber branşı olan Sağlık Muhabirlerini bir dernek çatısı altında toplayabilmek için çok uğraştık. Kurucular belirlendi, tüzük hazırlandı, evraklar toplandı ama bir türlü son noktayı koyamadık.
Yıllar sonra bizden bayrağı devralan bir grup gazeteci, sağlık muhabiri arkadaşımız en nihayetinde, bizim hayallerimizi gerçeğe dönüştürdü.
Öncelikle sağlık muhabirleri arasında mesleki dayanışmayı, arkadaşlığı ve kişisel dostlukları geliştirmek için kurulan Sağlık Muhabirleri Derneği, sağlık haberciliğinin geliştirilmesi ve Türkiye’de hak ettiği değere kavuşması için hızlı bir şekilde çalışmalara başladı.
Derneğimiz, ideolojik, politik herhangi bir oluşuma katılmadan, çalıştığı medya kuruluşuna bakmadan, merkezine sağlık muhabirlerini koyarak, tüm sağlık muhabirlerini kucakladı.
Sağlık muhabirliğinin öneminin işin tüm paydaşları tarafından anlaşılması için toplantılar ve çalışmalar yapıldı.
Sağlık iletişiminin üniversitelerde ders olarak okutulması için girişimlerde bulunuldu. Sağlık alanındaki bir çok sivil toplum örgütü ile bir çok ortak çalışmaya imza atıldı.
Gücünü üyelerinden alan ve hiçbir kişi, kurum veya oluşumun güdümüne girmeyen Derneğimiz, sağlık muhabirliğinin, gazeteciliğin en önemli branşı olarak tanınmasını sağlayıncaya kadar çalışmalarını hız kesmeden sürdürmeye devam edecektir.
Kuruluşundan bugüne Derneğimizin bayrağını aynı heyecanla taşıyan Yusuf Ziya Erarslan (Genel Başkan), Hatice Pala Kaya (Genel Başkan Yardımcısı), Selma Bıyıklı Adabaş (Genel Sekreter) ve Mete Generaloğlu (Sayman) ile birlikte burada isimlerine yer veremediğim tüm sağlık muhabiri arkadaşlarıma, gazetecilik mesleği adına üstlendikleri bu büyük sorumluluk dolayısıyla şükranlarımı sunarım.
Soner Abacı
Sağlık Muhabirleri Derneği
Yüksek İstişare Kurul Başkanı