6 – 8 Kasım 2019 tarihleri arasında Ankara’da düzenlenen 8. Sağlık Zirvesi bünyesinde yapılan “Özel Sağlık Sektöründe İstikrar Arayışı” konulu oturumda konuşan Özel Hastaneler Platformu Başkan Yardımcısı Dr. Esat Mehmet Arslan, şöyle konuştu:
“Şu anda karşı karşıya kaldığımız en büyük sıkıntı finansal sürdürülebilirliktir. Temel sorunumuz şu; hem kamusal hizmet veriyor olmamız öte yandan ticari işletme olmamız! Her iki pozisyonunun menfaatlerin çatıştığı noktalarda hangi tarafta yer alacağımızı bilemiyoruz. Doğru karar veremiyoruz. Kamu, hastalar ve sektör olarak ortak noktada buluşmak en önemlisi.
Merkez Bankası sağlık sektör bilanço istatistiklerinden bahsetmek istiyorum. Bu tamamen Merkez Bankasının kendi çalışmasıdır. Her yıl verilerini yayımlıyor ama en son 2016’da veri yayımladı; son 3 yılın verileri yok; 151 firmayı yani hastaneyi örneklem alarak incelemiş. Bu firmalardan 107’si anonim şirket 44’ü limited şirket. Hepsi de hastane işleyen firmalar. Ölçeklerine baktığımızda 25 hastanenin küçük ölçekli, (çalışan sayısı 50’den az) 110 hastanenin 50-500 çalışanı olduğu, 16 hastanenin de 500 den fazla çalışanı var. Yıllık net satış oranlarına göre de ölçeklendirme yapılmış. 104 hastanenin yıllık net satış tutarları 33 milyondan daha düşük, 41 hastanenin 33 – 166 milyon arası, 6 hastanenin de 166 milyondan fazla yıllık net satışı var.
151 Hastanenin 66’sı Zarar Eder Durumda
Keşke bu veriler 2018 ve 2019’da da olsaydı, tabloyu daha net görecektik. 2016 verilerine göre 151 hastanenin 66’sı zarar eder durumda. Net satışlar içindeki faiz giderleri, 2008’de yüzde 2 iken 2015’te yüzde 8’e çıkmış. Toplam borç oranı 2008’de yüzde 50 civarı iken şu anda yüzde 75’lere çıkmış. Aktif toplamınız 30 milyonsa 22,5 milyon borcunuz var demektir. Öz kaynakların aktif toplam içindeki oranı 2008’de yüzde 50 iken şu anda yüzde 25’lere düşmüş.”