Prof. Dr. İftihar Köksal: “Covid-19’un ülkemize sağlamış olduğu en önemli fayda aşılama konusunda erişkinlerde bir farkındalık oluşturdu. İnsanlar aşılamanın ne kadar önemli olduğunu gördü. Covid-19’dan sonra o kadar çok zona vakası gördük ki eğer zona aşılaması olsaydı biz belki bu kadar çok zona vakası görmeyecektik”
4. Erişkin Bağışıklama Akademisi, Türkiye Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği (EKMUD) Erişkin Bağışıklama Çalışma Grubu, Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü ve 18 Derneğin katılımıyla 23-24 Eylül 2022 tarihlerinde ve ‘’Herkes İçin Uzun Ömür” teması ile Ankara’da gerçekleştirildi.
Acıbadem Sağlık Grubu Atakent Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji hekimi ve Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji (EKMUD) Önceki Dönem Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. İftihar Köksal, şunları kaydetti:
18 Tıpta Uzmanlık Derneği bir arada
4. Erişkin Bağışıklama Akademisini; Sağlık Bakanlığı Hak Sağlığı Genel Müdürlüğü, Türkiye Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği, Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu, Halk Sağlığı Uzmanları Derneği, Türk Geriatri Derneği, Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği, Türk Kolon ve Rektum Cerrahi Derneği, Türk Toraks Derneği, Türkiye Aile Hekimleri Uzmanlık Derneği, Ulusal Jinekoloji ve Obstetrik Derneği, Diyabet Derneği, Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği, Türk Cerrahi Derneği, Türk Hematoloji Derneği, Türk İç Hastalıkları Uzmanlık Derneği, Türk Mikrobiyoloji Cemiyeti, Türkiye Acil Tıp Derneği, Türk Romatoloji Derneği ve Hepatitle Savaşın Derneği iş birliği ile birlikte gerçekleştiriyoruz.
Hangi aşıları öneriyoruz?
Bağışıklama insanlık tarihinde önemli rol oynamıştır. Çiçek aşısından günümüze kadar hastalıklardan korunmada en etkili yolun aşılama olduğu bilinmektedir. Aşılar sayesinde çiçek hastalığı eredike edilmiştir. Çocuk felci de eliminasyon noktasına gelmiştir. Son yaşanan pandemide de olduğu gibi birçok ölümcül hastalık aşı ile önlenebilmiş ve salgınlar kontrol altına alınabilmiştir. Tüm erişkinlerin her sonbaharda influenza, 10 yılda bir difteritetanoz (bir defa boğmaca), bağışık değilse Hepatit B ve Hepatit A aşısı olmasını önermekteyiz. Çocukluk çağında geçirmedilerse veya bağışık değillerse tüm bireylerin kızamık-kızamıkçık-kabakulak ve suçiçeği aşılarını da tamamlamaları gereklidir. Ayrıca her bireyin kendine özgü risk durumları ve yaşına göre pnömokok, meningokok, zona ve HPV aşılarını yaptırmalarını önermekteyiz.
Aşıyla Korunabilen O Kadar Çok Hastalık Var Ki!
Türkiye Erişkin Bağışıklama Çalışma Grubunu kurarken bir hedefimiz vardı; aşılamanın sadece enfeksiyon hastalıkları uzmanlarının ya da aile hekimlerinin işi olmadığı, bütün tıp camiasını yakından ilgilendirdiği teziyle yola çıktık ve bu tezimizde de ne kadar haklı olduğumuzu bir kez daha görme fırsatımız oldu. Çünkü o kadar ortak paydaşımız var ki, örneğin jinekolojide HPV aşıları, dermatolojide zona aşıları yani aşıyla korunabilen o kadar çok hastalık var ki! Sadece erişkinde yapılan aşılar değil, çocukluk çağında başlanan aşıların devamları da son derece önemli. Aileler çocuklarını aşılamakta büyük bir özveri gösterebiliyorlar ama erişkine geldiği vakit aşılamada bir adım geri duruluyor ya da ihmal ediliyor ama bunun sonuçlarını çok ağır olarak görüyoruz. Covid-19 pandemisinde bunu çok açık bir şekilde yaşadık ve bana göre covid-19’un ülkemize sağlamış olduğu en önemli fayda aşılama konusunda erişkinlerde bir farkındalık oluşturdu. İnsanlar aşılamanın ne kadar önemli olduğunu gördü. Nüfusumuz yaşlanıyor, geriatri onun için bizimle beraber; çok ciddi bir immünspresif grup geliyor. Eskiden birçok kanserde böbrek hastalıklarında, diyabetik hastalarda ölüm kaçınılmazdı. Belli bir yaştan sonra hayat devam etmiyordu. Ama bugün bu insanlar yaşıyorlar ve sağlıklı yaşamak durumundalar. Bu sağlıklı yaşamanın önemli bir parçasını da aşılama oluşturmaktadır.
Yaşam Boyu Bağışıklama
Özellikle halk sağlığı meslektaşlarımızın bize çok benimsettikleri bir ortak görüşümüz var: Yaşam boyu bağışıklama, yaşam boyu sağlıklı olma! Grip mevsimine geldik, influenza aşılamaları, zatüre aşılamaları olarak bilinen pinomokok aşıları, covid-19’dan sonra o kadar çok zona vakası gördük ki eğer zona aşılaması olsaydı biz belki bu kadar çok zona vakası görmeyecektik. Hepatit B aşıyla korunulabilen bir kanser aslında. Hepatit B’nin son noktası kanser ama aşılama ile korunulabilir. HPV aynı şekilde kadınlarda görülen rahim kanserlerinin en önemli sebebi ki aşılama ile korunmak mümkün.
Erişkin Bağışıklama Rehberi Yayımlayacağız
Türkiye’de hem Sağlık Bakanlığının hem ilgili tüm kurumların örnek olarak aldığı ve uygulamada kullandıkları bir erişkin bağışıklama rehberi çıkarıyoruz. Bu sene yine yenilenmesi bitmek üzere. 2023’ün başında herkesin kullanımına sunacağız. Sizler de Derneğimizin web sayfasına girerek bu güncellenmiş formatı görebilirsiniz. Birlikte çalıştığımız dernekler de bizim rehberimizi örnek alarak spesifik hastalıklara ait rehberlerini çıkardılar.
Yüksek Risk Grubunda 3 Ayda Bir Aşı
Covid-19 aşılarında tek düze konuşmanın çok mümkün olmadığını, hem gerçek yaşam verileri hem de elimizdeki bilimsel veriler ortaya koydu. Gruplara göre ayrı düşünmek durumundasınız. Eğer 18 yaşın altındaysa evet hatırlatma dozlarını yaptırmayabilir ama eğer kişi ileri yaştaysa, 65 yaşın üzerinde ise bağışıklık sistemini baskılayan bir hastalık varsa çok açık bir şekilde gösterilmiş ki hatırlatma dozlarını hatta iki hatırlatma dozunu yaptırması lazım. Çünkü aşıların koruyuculuk süresi bu söylediğim yüksek risk grubunda 3 aydan öte gitmiyor. Covid-19’da ne kadar aşı yaptırıldığı değil ne zaman aşı yaptırıldığı önemlidir. Biliyorsunuz nüks enfeksiyonlar var; daha önce covid geçirmiş olanlar 2. veya 3. kez enfeksiyon geçirebiliyorlar, bunların hepsinin ortak paydaşı aşılanmalarının üzerinden 6 ay ve daha uzun süre geçmiş olması. Bağışıklık sisteminiz normalse 4. veya 5. aydan sonra istediğiniz zaman aşı yaptırabilirsiniz ama bağışıklık sisteminizde bir problem varsa 3 ay sonra mutlaka hatırlatma dozlarının yapılması gerekir.
Kış Biraz Zor Geçecek
Pandeminin etkileri çok azaldı biliyorsunuz ama okulların açılmasıyla vakarlarda artış yaşandı. Bu kış sadece covid-19 vakaları artmayacak çok değişik solunum yolu viral hastalıkları da artacak. Kışın biraz zor geçeceğinin ayak seslerini duyuyor gibiyiz.
Öte yandan yeni mutasyon olmaması imkansız. Çünkü virüs aramızda hala dolaşıyor. Omikronun alt varyantları çıkıyor. Onlar biraz daha tehlikeli hale gelebilir. Onun için görünmeme ihtimali imkansız. Ne zaman ki virüs artık eradikasyona doğru gider ondan sonra biz artık varyantların olmayacağını konuşabiliriz. Şu anda onu söylemek için çok erken ki veriler de zaten yeni varyantlar olduğunu destekliyor.
300’den Fazla Aşı Çalışması Var
Dünyaya baktığımızda 300’den fazla aşı çalışması yürüyor. Bunların hangisi ipi göğüsleyecek bunu bize zaman gösterecek. Virüs benzeri partikül aşı çalışmaları var. Türkiye’de MRNA ile ilgili çalışma yok. Bir de tam virüs aşılarına karşı hazırlıklar var ki türkovak olarak da sunuldu. Türkovakla sinovak arasında da etkinlik bakımından hiçbir fark yok. Aynı teknoloji… Şunu rahatlıkla söyleyeyim türkovak daha az uygulandı ama gerçek yaşama baktığımızda MRNA aşılarıyla bu aşılar arasında koruyuculuk bakımından hiçbir fark yok. Yani hastalığı her iki aşıyı olanlar da hafif geçiriyorlar ama bir şey var antikorun devam süresi sinovakta biraz daha kısa biontekte biraz daha uzun. Demek ki o aşıları biraz daha sık yapmak gerekecek.”