Türkiye’de akciğer kanseri raporuna göre, akciğer kanserinin Türkiye’deki toplam ekonomik yükü 9 milyar TL’ ye yakın
Sağlık Bakanlığı verilerine göre Türkiye’de yaklaşık 50 bin kanser hastası bulunuyor.
► Dünyada en yaygın kanser tipi olan akciğer kanseri yılda 1,8 milyon yeni olgu ile tüm kanserlerin yüzde 13’ünü
oluşturuyor.
► Erkeklerde en sık görülen kanser türü akciğer kanseri iken kadınlarda akciğer kanseri 5. sırada yer alıyor.
► Akciğer kanseri tüm kanser harcamalarının yüzde 15 ile en fazla maliyet payına sahip! Ortalama hasta başı
maliyeti; 55 bin TL; ortalama hasta başı dolaylı maliyeti: 116 bin TL, toplam ekonomik yükü yaklaşık 9 milyar TL.
Akciğer kanserinin toplam maliyetinin yüzde 30’unu doğrudan; yüzde 70’ini dolaylı maliyet oluşturuyor.
Türkiye’de Akciğer Kanseri Raporundaki verilere göre, akciğer kanserinin ülkemizdeki toplam ekonomik yükü 8.791.885.018 TL olarak hesaplandı. Hasta başı ortalama doğrudan maliyetin küçük hücreli akciğer kanseri hastalarında 48.731 TL, küçük hücreli dışı akciğer kanseri hastalarında ise 56.478 TL olduğu
ortaya çıktı. Dolaylı maliyetlerin de dahil edilmesiyle hasta başı ortalama maliyetin 175.838 TL’ye yükseldiği belirlendi. Bu durum, akciğer kanserinde dolaylı maliyetlerin toplam ekonomik yük içinde önemli bir paya sahip olduğunu ortaya çıkardı.
Akciğer Kanserleri Derneği, Akciğer Sağlığı ve Yoğun Bakım Derneği, Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Türk Tıbbi Onkoloji Derneği, Türkiye Kanser Enstitüsü ve Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği bir araya gelerek, AstraZeneca Türkiye’nin koşulsuz desteğiyle, bir rapor hazırladı ve akciğer kanserinin Türkiye’de neden olduğu ekonomik yük ortaya konuldu.
Raporda akciğer kanserinin yarattığı ekonomik yükün yanı sıra; akciğer kanserinde risk faktörleri ve önlenmesi, erken tanı ve tarama programları, tanı ve tedavi süreci, destek tedavi konularıyla ilgili ülkemizdeki mevcut durum analiz edildi ve her bir alan için iyileştirme yapılabilecek noktalar belirlenerek, çözüm önerileri sunuldu. Sunulan çözüm önerilerinden bazıları şöyle:
- Akciğer kanseri için ülkemize özgü risk faktörleri bilimsel çalışmalar ile desteklenerek belirlenmeli.
- Hastaların bu risk faktörleri doğrultusunda değerlendirilerek doğru hekimlere yönlendirilmesi sağlanmalı.
- Tütün ve tütün ürünü kullanımını azaltıcı tedbirler ve eğitimler artırılmalı, bırakmaya yönelik ilave teşvik edici programlar düzenlenmeli.
- Akciğer kanserinde erken tanı önceliklendirilmeli ve bu yönde disiplinler arası uygulamalar yaygınlaştırılmalı.
- Dünyada örneklerini gördüğümüz genomik belirteçler ile ilgili ülkemizde de Sağlık Bakanlığı desteği ile yapılacak bilimsel çalışmalar yaygınlaştırılmalı.
- Tedavi alamayacak durumda olan hastalar için palyatif bakım ve son dönem bakım merkezlerinin sayısı artırılmalı ve yeni bakım evleri kurulmalı.
- Mevcut oluşan ekonomik yük göz önünde bulundurularak, erken teşhisi mümkün kılacak çalışmalar yapılmalı.
Türkiye’de 50 bin akciğer kanseri hastası var
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cevdet Erdöl şunları söyledi: “Akciğer kanseri ülkemizdeki erkek nüfusun çok önemli bir bölümünü etkilemektedir ve erkeklerde en yaygın görülen kanser türüdür. Akciğer kanserine yol açan pek çok sebep olsa da, bildiğimiz en büyük ve engellenebilir sebep sigaradır. Sigara kullanımının gençlerde ve kadınlarda da hızla artması nedeniyle, akciğer kanserine yakalanan kadınların sayısı da hızla artmaktadır. Bu nedenle sigarayla mücadele, akciğer kanseriyle mücadelenin birinci adımıdır.”
Türkiye’de Akciğer Kanseri Raporu Bilimsel Kurul üyelerinden Prof. Dr. Ahmet Özet konuşmasında “Dünya genelinde kanser için belirlenmiş risk faktörleri tütün ürünleri, kilo artışı, alkol, ultraviyole ışınlar, işlenmiş ve hazır gıdalar, enfeksiyonlar ve hareketsizliktir. Bizim toplumumuza da özel risk faktörlerini netleştirip, bunlara karşı topyekün mücadeleye girmeliyiz. Ayrıca her yıl 30 binin üzerinde insanımızı kaybettiğimiz bir tedavi alanı için mükemmeliyet merkezleri kurulması düşünülmelidir. Göğüs hastalıkları uzmanı, göğüs cerrahisi uzmanı, onkolog, patolog, psikolog gibi tüm paydaşların içinde olduğu, akciğer kanserine özel merkezlerin kurulması sağlık turizmine de önemli katkı sağlayacaktır.” diye belirtti.
Türkiye’de Akciğer Kanseri Raporu Editoryal ve Bilimsel Kurul üyelerinden Prof. Dr. Nuri Karadurmuş şu bilgileri paylaştı: “Türkiye’de erkeklerde en sık görülen kanser türü akciğer kanseri iken kadınlarda akciğer kanseri 5. sırada yer almaktadır. Sağlık Bakanlığı Kanser İstatistikleri verisine göre Türkiye’de yaklaşık 50.000 akciğer kanseri hastası bulunmaktadır.”
Türkiye’de Akciğer Kanseri Raporu Editoryal ve Bilimsel Kurul üyelerinden Prof. Dr. İrfan Çiçin ise şu bilgileri verdi: “Akciğer kanserinin toplam maliyetinin %31’ini doğrudan maliyetler, %69’unu ise dolaylı maliyetler oluşturmaktadır. Maliyet azaltıcı yaklaşımlar belirlenirken dolaylı maliyetlerin doğrudan maliyetlerden daha fazla olduğunun göz önünde bulundurulması gerekmektedir.”
AstraZeneca Türkiye Ülke Başkanı Ecz. Serkan Barış, rapor hakkında şunları söyledi: “AstraZeneca olarak biz de çok kıymetli bir referans kaynak olacağına inandığımız bu çalışmayla, akciğer kanseriyle ilgili öncelikle hastalar için nelerin iyileştirebileceğinin belirlenmesine ve bu hastalığın toplumumuza olan mevcut ekonomik yükünün ortaya konulmasına destek olduk. Akciğer kanseri için bundan sonra da yürütülecek projelerde AstraZeneca olarak her zaman bir paydaş olarak yer almaktan mutluluk duyacağız.”