Dr. Rudin Domi: “Genç doktorlar Arnavutluk’ta tıp fakültesini veya asistanlıklarını bitirdikten sonra çalışmak için Almanya ve İngiltere başta olmak üzere yurtdışına gidiyorlar. Bu çok büyük bir sorun”
16. Dünya Yoğun Bakım Kongresi, Türk Yoğun Bakım Uzmanları Derneği (TÜYUD) tarafından 26 – 30 Ağustos 2023 tarihleri arasında İstanbul Kongre Merkezinde gerçekleştirildi. Kongreye Arnavutluk’tan katılan Dr. Rudin Domi, kongreyi ve yuvarlak masa toplantısını değerlendirerek şunları kaydetti:
“Arnavutluk’ta diğer ülkelerden farklı olarak anestezi ve yoğun bakım ünitesi aynı diploma altında bulunuyor, yoğun bakım ünitesine ilişkin spesifik bir program bulunmuyor, anestezi bölümünün içinde yer alıyor. Arnavutluk’taki yoğun bakım ünitesi anestezi uzmanları tarafından yürütülüyor. Birkaç farklı yoğun bakım ünitesi bulunuyor; koroner ve cerrahi yoğun bakım ünitesi, inme ünitesi, pediatrik yoğun bakım ünitesi… Kongre bünyesinde düzenlenen yuvarlak masa toplantısında Arnavutluk Yoğun Bakım Tıp Derneği’nin (Albanian Society of Intensive Care Medicine) başvurusunun olumlu değerlendirilerek Dünya Yoğun Bakım Federasyonu’un bir üyesi olarak kabul edildiğini İstanbul’da Kongre ortamında öğrendim, bu Arnavutluk Yoğun Bakım Tıp Derneği için çok iyi bir haber.
Beyin Göçü Yaşıyoruz
Arnavutluk’taki doktorların en büyük eksiği spesifik prosedürlere ilişkin eğitim kurslarıdır. Arnavutluk’taki ikinci bir sorun ise beyin göçüdür. Genç doktorlar Arnavutluk’ta tıp fakültesini veya asistanlıklarını bitirdikten sonra çalışmak için Almanya ve İngiltere başta olmak üzere yurtdışına gidiyorlar. Bu çok büyük bir sorun çünkü medikal donanım ve ekipmana sahip olabiliriz ancak bu cihazları idare edecek insan kaynağı yoksa hiçbir şeyiniz yok demektir. Bu nedenle Arnavutluk’ta insan kaynağı eksiği bulunmaktadır.
“Covid-19 döneminde yapılan iş birliğinin tıp dünyasında gerçekleşen en iyi şeylerden biri olduğunu düşünüyorum. Pandemiden sonra yoğun bakım ünitesinin tüm uzmanlara ve uzmanlık alanlarına açık olması gerektiğini fark ettik. Yoğun bakımın geleceğini multidisiplinerliği benimseyerek görev yapan ekiplerin çalışma alanı olarak görüyorum”
Yoğun Bakımın Geleceği
Covid-19 sürecinde ve sonrasında hastalar çok kötü koşullarda pulmoner fibrozisi atlatarak sağ kaldı ve akabinde daha fazla oksijene ihtiyaç duydular. Bu nedenle farklı uzmanlık alanlarının iş birliği yapması gerekti. Örneğin benim çalıştığım kurumda Covid-19 sürecinde dermatologlar dahil tüm uzmanlık alanları yoğun bakım ünitesinde nöbet tuttu. Covid-19 döneminde yapılan iş birliğinin tıp dünyasında gerçekleşen en iyi şeylerden biri olduğunu düşünüyorum. Pandemiden sonra yoğun bakım ünitesinin tüm uzmanlara ve uzmanlık alanlarına açık olması gerektiğini fark ettik. Yoğun bakımın geleceğini multidisiplinerliği benimseyerek görev yapan ekiplerin çalışma alanı olarak görüyorum.”