“Gelecekteki hastaneler dijitale daha fazla entegre edilmiş, profesyonel rol dağılımlarının olduğu yapılar şeklinde faaliyet gösterecek. Bu yönde değişik meslekler ortaya çıkmaya başladı bile; bilgisayarcı doktorlar, teknisyen hemşireler, hukukçu doktorlar bunlardan bazıları”
“Gelecekte sağlık trendleri özellikle üç alt başlık altında toplanacak: Bireysel farkındalık ve bireysel sağlığın takibi, hasta ve hastane yönetimi ve tıpta gelecek”
“Türkiye’nin yaşlanma ivmesi Batı ülkelerine göre daha hızlı hale geldi. Yakın zamanda yaşlı nüfusa hitap eden değişik sağlık harcamaları ve problemleriyle karşı karşıya kalacağız. Yaşlı kategorisine hızlıca giriyoruz ve bu alışılmadık sorunlara yol açacak”
GE Sağlık Türkiye Genel Müdürü Yelda Ulu Colin
Dünyada ve Türkiye’de nüfusun yaşlandığına dikkat çeken GE Sağlık Türkiye Genel Müdürü Yelda Ulu Colin, dünya nüfusunun 2025 yılına kadar bir milyar daha artacağını ifade etti. “Kentleşme oldukça hızlı ilerliyor, hareketsiz bir orta sınıf oluşuyor ve bunun getirdiği hastalıklar gittikçe çoğalıyor” diye konuşan Colin, bu hastalıkların çoğalmasının sağlık sisteminin üzerindeki finansal yükü arttırdığını vurguladı. Colin’in verdiği bilgiye göre, 2015 yılında 7 trilyon dolar küresel sağlık harcaması yapılmış ve bu harcamanın 2020’de 8.7 trilyona ulaşması bekleniyor.
Gelecekteki 3 Sağlık Trendi
Gelecekte sağlık trendlerinin özellikle üç alt başlık altında toplanacağını ifade eden Colin, şunları kaydetti:
“Bireysel farkındalık ve bireysel sağlığın takibi, hasta ve hastane yönetimi ve tıpta gelecek üç önemli konu başlığımız. Bireysel sağlık farkındalığı ve yönetimi adı altında şunları paylaşmak isterim: 2020 yılında küresel sağlık harcamalarının yaklaşık yarısı üç ana hastalığa ayrılacak gözüküyor; bunlar kardiyovasküler, kanser ve solunum hastalıkları. Diyabet gün geçtikçe artıyor. Harcamalar da artıyor. Bireysel, dijital takip ve toplumların sağlığının dijital takibi gün geçtikçe önem kazanıyor. İki örnek vermek isterim; Brezilya’daki olimpiyatlarda GE’nin kurduğu bir sistemle tüm yarışmacıların sağlık dataları önceden sisteme girildi ve yarış boyunca takip edildi. ABD’de de buna paralel başka bir çalışma yapıldı. ABD kadın güreş milli takımının sağlık dataları uzun süre takip edilerek tüm antrenmanları ve beslenme düzenleri ona göre ayarlandı. Sonuçta bu güreş takımının dört yıldaki sakatlık oranlarında yüzde 60 oranında azalma saptandı. Biz sağlığı dijital olarak takip edebilir ve koruyucu sağlık dediğimiz kavramı hayata geçirebilirsek sağlık harcamalarında da kayda değer bir düşüş yakalayabiliriz.”
Türkiye’de Yaş Ortalaması 78
Colin, ortalama yaşam sürelerinin arttığına işaret etti ve şunları söyledi:
“OECD ortalamalarına baktığımızda 1990 yılında insanların ortalama yaşam süresi 75 yaş civarındayken 2015’te 82.5 yaş ortalamasına uzamış. Türkiye’de de durum iç açıcı; 2016’da 78 yaş ortalamasına çıkmış. Hızlı bir yaşlanma sözkonusu. Türkiye’nin yaşlanma ivmesi Batı ülkelerine göre daha hızlı hale gelmiş. Yakın zamanda yaşlı nüfusa hitap eden değişik sağlık harcamaları ve problemleriyle karşı karşıya kalacağız. Yaşlı kategorisine hızlıca giriyoruz ve bu alışılmadık sorunlara yol açacaktır. Bunun için bireysel hastalık takibi önemli. Hastanın sağlığının uzaktan izlenebilmesi gün geçtikçe daha fazla konuşuluyor. Mesela, cilde takılan kablosuz cihazlarla insan teriyle analiz yaparak uzaktan veri takibi sağlanması ve insan vücuduna ait birçok değerin takip edilebilmesi bunun güzel bir örneğidir.”
Teşhis ve Tedavide Söz Sahibi Olma
“İnsanlar sadece takip değil teşhis ve tedavide de kendisi karar verici duruma geçmek istiyor” diye konuşan Colin şu örneği verdi:
“Biliyorsunuz meme taraması zorunlu ama aynı zamanda kadınların korkulu rüyası. Kompresyon sırasında işlemin acı verici olması ve bunun kulaktan kulağa yayılması sözkonusu! GE’nin inovasyon dalında ödüle layık görülen mamografi cihazından örnek vermem gerekirse, bu cihazla kompresyon esnasında kadın kendi memesini kendisi sıkıştırarak işlemi kontrolüne alabiliyor. Bu cihaz, ülkemizde de kullanıma girmiş durumda; Acıbadem Altunizade Hastanesinde kullanımdadır.”
Sağlık Verilerimizi Kendimiz Takip Edebileceğiz
Mobil uygulamaların günlük hayatımızın parçası haline geldiğini ifade eden Colin, “Sadece hastalar değil sağlıklı insanlar da kendi verilerini takip edebiliyor. Sadece iphone ve ipad üzerinde şu anda 8 bin üzerinde sağlık uygulaması mevcut. Sağlığın korunması da bireysel farkındalığın artmasıyla çok güncel bir konu haline geldi. Genç nüfus hem kendi sağlığını hem de fiziksel görünüşünü kontrolünde tutabilmek için birçok aplikasyon kullanmaya başladı. Geçtiğimiz günlerde, Apple’nin ABD’de bir açıklaması oldu; sağlık veri takip ürünleriyle ilgili, bir anlaşma üzerinden, 300 hastaneye 40 sağlık sistemi girdiler, tüm isos kullanıcılarına bu verileri açtıklarını duyurdular. Hasta medikal verilerini artık iphone telefonlarına uyarlayabilecek. Etik ve hukuk altyapısı paralel ilerlerse göreceğiz ki hasta verilerinin takibi, kişisel sağlık takibi elimizdeki kolumuzdaki cihazlarla mümkün hale gelecek ve farklı firmalar da sağlık sektörüne yatırım yapabilecek!”
Teknisyen Hemşireler, Hukukçu Doktorlar
Colin, günümüzde hasta deneyiminin hastaneler için kilit kavram değerinde olduğunu ifade ederek şunları kaydetti:
“Günümüz hastane mimarisinde hastaların yakınlarıyla daha fazla vakit geçirebileceği alanların yaratıldığını, acil merkezinin daha fazla teknolojik cihazla donatıldığını, teşhis cihazlarının ameliyathane alanlarına girdiğini, akıllı bina uygulamalarının yaygınlaşmaya başladığını görüyoruz. Değişik departmanlarda, insan psikolojisini etkileyebilecek farklı renk ve dekorasyonlarla hastaların iyileşme süreçlerini hızlandırmak üzere mimari çalışmalar yapılıyor. Gelecekteki hastanelerin dijitale daha fazla entegre edilmiş, profesyonel rol dağılımlarının olduğu (bu yönde değişik meslekler ortaya çıkmaya başladı, bilgisayarcı doktorlar, teknisyen hemşireler, hukukçu doktorlar vb) yapılar olduğunu ifade edebiliriz. Herhalde bizden sonraki nesil, üniversiteden mezun olduğu zaman ne iş yapacağını bilmeden mezun olacak ve farklı meslekleri yapacak. Bunun paralelinde otelcilik hizmetleri de değişme uğrayacak.”
Yapay Zeka ile Sıfır Hata
Tıpta gelecekte yapay zekanın kullanımının artacağını belirten Colin, “Daha hızlı, daha doğru, daha çok iletişim ve daha çok artan hasta memnuniyetine odaklı, yapay zeka kullanımıyla ilgili cihazlar ortaya çıkıyor. Mobil röntgen cihazlarının içerisine eklenmiş yapay zeka üzerinde çalışılıyor. Akciğer grafisi ile ilgili bir örnek vermek isterim; Sağlık Bakanlığı hastanelerinde makine başına günde 300-400 grafi çekildiği belirtiliyor. GE’nin üzerinde çalıştığı bir yöntemde, yapay zeka akciğer grafilerini ‘normal, normal değil’ şeklinde kategorize ederek doktora sunuyor, önceliklendirme yaparak doktorla paylaşıyor. Bu uygulama hayatımıza girecek.
Yine acilde hastalarla ilgili çok hızlı karar alıp aksiyona geçebilmek için yapay zekanın cihazın içine eklenmiş olduğu bir uygulama örneği hayatımıza yerleşecek. Dört odacığı ve aortu tek prop dokunuşuyla gösteren ve doktoru yönlendiren, karar verme mekanizmasında hatayı azaltan uygulama günlük hayatımızda kullanıma girecek.
İnsanın hayat felsefesinde sonsuza kadar yaşama isteği var diye düşünüyorum. Gelişen teknolojiler kişisel farkındalığımızın daha da artmasına, kendi tanı ve tedavilerimizde hasta olarak daha etkin rol oynamasına yarıyor. Gelecekte insanların kendi DNA’larına uygun beslenme düzeni oluşturacaklarına ve yaşama koşullarıyla ilgili değişiklikleri yapabileceklerini düşünüyorum” diye konuştu.