“HEKİMLERİN İSTİFA HAKKI VARDIR. HEKİMLERİN İSTİFA HAKLARINI KULLANMALARINI ÖNLEMEK İÇİN İDARENİN KANUNA AYKIRI EYLEMLERİ SUÇ TEŞKİL EDER. KANUNA AYKIRI EMRE UYULMAMASININ DA DEVLET MEMURLARININ YÜKÜMLÜLÜKLERİ ARASINDA OLDUĞU UNUTULMAMALIDIR”
Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi tarafından açıklamada, görevden istifanın kanun ile verilmiş bir hak olduğu vurgulanarak şunlar kaydedildi:
Devlet Memurları Kanunu’nun amaçlarından biri “Devlet memurlarını güvenliğe sahip kılmak”tır. Kanun ile getirilen sistem, kamudaki diğer sözleşmeli çalışma biçimleri ve İş Kanunu’na göre yapılan çalışma biçimlerinden bu güvence sayesinde farklılaşmaktadır. Devlet Memurları Kanunu’na göre esas olan güvencedir, disiplin cezası olarak belirlenen devlet memuriyetinden çıkarılma dışında esas olan memurun kendisinin işi bırakması, yani istifa etmesidir. Kanunda kısıtlı olarak sayılan kimi durumlarda da memurun müstafi sayılması yani çekilmiş sayılması benimsenmiş, ancak burada da işveren olarak idarenin iş akdini sonlandırma iradesi esas alınmamıştır.
Kanunun 20. maddesine göre; “Devlet memurları, bu kanunda belirtilen esaslara göre memurluktan çekilebilirler”. İstifa kanun ile verilmiş bir haktır. Devlet memurluğunda en çok iki kez istifa etmiş olmak yeniden memuriyete girişi engellememektedir. Bir başka anlatımla, ikiden fazla istifa edilmemiş olması halinde yeniden memuriyete girmek mümkündür.
Memurlar, atandıkları görevlerine mazeret sunmaksızın süresinde başlamazlarsa, yurtdışındaki eğitim sürelerinin sonunda göreve başlamazlarsa, aylıksız izin süresinin bitiminde veya mazeret sebebinin kalkmasını izleyen 10 gün içinde görevine dönmezse memuriyetten çekilmiş sayılırlar.
“DEVLET MEMURU BAĞLI OLDUĞU KURUMA YAZILI OLARAK MÜRACAAT ETMEK SURETİYLE MEMURLUKTAN ÇEKİLME İSTEĞİNDE BULUNABİLİR. İZİN ALMADAN VEYA KURUMLARINCA KABUL EDİLEN BİR MAZERET GÖSTERMEDEN 10 GÜN İŞE GİDİLMEMESİ DURUMUNDA AYRICA BİR YAZILI BAŞVURU ARANMAKSIZIN MEMURUN ÇEKİLME İSTEĞİNDE BULUNDUĞU (MÜSTAFİ) KABUL EDİLMEKTEDİR”
İstifayı Düzenleyen 94. Madde Ne Diyor?
Kanunun “çekilmeyi” (istifayı) düzenleyen 94. maddesine göre; “Devlet memuru bağlı olduğu kuruma yazılı olarak müracaat etmek suretiyle memurluktan çekilme isteğinde bulunabilir.” İzin almadan veya kurumlarınca kabul edilen bir mazeret göstermeden 10 gün işe gidilmemesi durumunda ayrıca bir yazılı başvuru aranmaksızın memurun çekilme isteğinde bulunduğu (müstafi) kabul edilmektedir. Dolayısıyla 10 gün işe gidilmemesi halinde de işveren olan idare bir işten çıkarma yapmamakta ve memurun istifa ettiğinin kabul edilmesi suretiyle işlem yapmaktadır.
İstifa edecek memurun yerine atanan kimsenin gelmesine veya çekilme isteğinin kabulüne kadar görevine devam etmesi esastır. Nihayet yerine atanan kimse bir aya kadar gelmediği veya yerine bir vekil atanmadığı takdirde, üstüne haber vererek görevini bırakabilir. Her iki durumda da kişiler yeniden memuriyete girme hakkına sahiptir, ancak “kurallı istifa” diye bilinen dilekçe ile başvuru ve gerekiyorsa en fazla bir aylı çalışma durumunda yeniden memuriyete girme süresi 6 ayken “kuralsız istifa” denilen durumda bu süre bir yıldır.
İstifa Hakkının Kullanımı Önlenemez
Meslektaşlarımızdan sağlık idarecilerinin istifa hakkının kullanılmasını önlemeye yönelik farklı uygulamalar yaptığı; dilekçeyi kayda almamak, başvuran hekimlere yönelik haklarında dava açılacağına dair asılsız bilgilendirme yapmak veya Çekirdek Kaynak Yönetim Sistemi (ÇKYS) kaydının gerçeğe aykırı resmi kayıt oluşturularak değiştirilmemesi suretiyle hekimlerin çalışma haklarının Anayasa’ya ve kanuna aykırı yolla engellenmesi girişimlerinde bulunulduğu, mobbing uygulandığı yönünde şikayetler gelmektedir.
Hekimlerin istifa hakkı vardır. Hekimlerin istifa haklarını kullanmalarını önlemek için idarenin kanuna aykırı eylemlerinin suç teşkil edeceğinin, kanuna aykırı emre uyulmamasının da devlet memurlarının yükümlülükleri arasında olduğunun unutulmaması gerekir.