Menenjite en sık neden olan 2 bakteriye (Hib (Haemophilus influenzae Tip b) ve Pnömokok) karşı geliştirilen aşılar günümüzde Sağlık Bakanlığı tarafından bütün çocuklara ücretsiz olarak uygulanıyor. Menenjite en sık neden olan 3. Bakteri olan meningokok bakterisine yönelik aşılar henüz Türkiye’nin ulusal aşı şemasına girmedi ancak aileler ücretini ödeyerek bu aşıyı yaptırabiliyor ve bu aşılar bebeklikten itibaren başlamak üzere bir program dahilinde uygulanabiliyor.
Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, 24 Nisan Dünya Menenjit Günü dolayısıyla yayınladığı mesajda, bu tehlikeli hastalıktan korunmanın en etkili yolunun aşılanma olduğunu vurguladı.
Menenjit tedavisinde her saniye çok önemli
Menenjitin en iyi tedavi şartlarında bile %5-10 oranında ölümle sonuçlandığını belirten Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, menenjitin kalıcı sekeller bırakabileceği konusunda uyardı: “Yüzde 20 oranında işitme kaybına yol açar. Nadiren de olsa sara hastalığını tetikleyebilir, öğrenme güçlüğüne neden olabilir ve bunun dışında bazı nörolojik bozukluklara yol açabilir. Bazen de, beyinde su toplanması diye tarif edilen hidrosefali isimli tablo gelişebilir. Bu nedenle menenjit hastalarının mutlaka hastaneye yatırılıp tedavi edilmesi lazım ve ne kadar erken tanı konulup tedaviye başlanırsa o kadar iyi cevap alınabilir. Menenjit tedavisinde saniyeler bile önemlidir çünkü zaman geciktikçe hastanın kalıcı zarar görme riski artar.”
Menenjitin Türkiye’de görülme sıklığı yüksek
Menenjitin bütün dünyada görülen bir hastalık olduğunu belirten Prof. Dr. Mehmet Ceyhan şöyle konuştu: “Menenjitin sıklığı, geri kalmış ülkelerde daha yüksektir. Dünyada en sık menenjit kuşağı dediğimiz, Afrika’da Büyük Sahra Çölü’nün güneyinde yer alan kuşaktaki ülkelerde (Nijerya, Gana, Somali, Etiyopya gibi) görülür. Bu kuşakta menenjit sıklığı diğer ülkelere göre 800 kat daha fazladır. Dünyanın geri kalanında ise benzer sıklıklarda görülür. Menenjit gelişmiş ülkelerde 100 binde 1 civarında görülürken, Türkiye’de 100 binde 3 ila 4 civarındadır. Bu hastalık çok tehlikeli olduğu için, Türkiye’de görülme sıklığının yüksek olduğunu söyleyebiliriz.”
Doğru teşhis doktor muayenesinde koyulabilir
İki yaşın üzerindeki hastalarda belirtilerin genelde ateş, baş ağrısı ve kusmayla başladığını belirten Prof. Dr. Mehmet Ceyhan şu bilgileri verdi: “İki yaş üzerindeki çocuklar genellikle boynunu bükemiyor; iki yaşın altındaki çocuklarda ise çok belirgin bir şikâyet olmuyor. Bazen ateş bile görülmeyebiliyor. Küçük bebeklerde yemek istememe, halsizlik, aşırı duyarlılık, fazla ağlama şeklinde belirtiler görülebiliyor. Menenjit teşhisi ancak doktor muayenesinde anlaşılabilir ve kesin menenjit tanısı için de çocuğun belinden su alıp bakmak gerekir.”
Aşılar ücretsiz
Prof. Dr. Mehmet Ceyhan şöyle devam etti: “Virüs kaynaklı menenjit hastalığı her yaşta görülse de, bakteri kaynaklı menenjitin görülme sıklığı yaşa göre değişkenlik gösteriyor.
Yeni doğan döneminde menenjite, genellikle annenin doğum kanalından bebeğe ulaşan, daha çok bağırsaklarda bulunan farklı bakteriler neden oluyor. Yeni doğan döneminden sonra ise üç tane bakteri türü kaynaklı menenjit vakaları daha çok görülüyor. Bunlar da pnömokok, haemophilus influenzae Tip b (hib) ve meningokok bakterileri. Menenjit vakalarının %95’ine bu üç bakteri neden oluyor. Türkiye’de pnömokok ve hib bakterilerine karşı aşılama çalışmaları yürütüldüğü için bunların oranları son yıllarda azaldı. Bu nedenle yeni doğan döneminden sonra, yaşlılar da dahil olmak üzere genel nüfusta en çok görülen menenjit nedeninin meningokok bakterisi olduğunu söyleyebiliriz. Pnömokok ve Hib’e karşı bakanlığımız zaten ücretsiz bir aşı programı uyguluyor. Bu iki aşı tüm dünyada 132 ülkede uygulanıyor. Meningokok kaynaklı menenjit vakalarını da aşıyla önleyebilir hale geldiğimizde, bakteriyel menenjitlerin ortadan kaldırılması mümkün. Yani bu sayede menenjitsiz bir dünya hayali gerçek olabilir.”