img 9866

Dr. Esat Mehmet Arslan: “Türkiye’deki mevcut 565 hastanenin hepsi yaptığı her işlemde yüzde 200 ilave ücret sınırını ihlal ediyor. Nasıl mı? SGK ile yaptığımız sözleşmeye göre yüzde 200’den fazla ilave ücret aldığımızda fazla alınan ilave ücretin 5 katı tutarında ceza alıyoruz. Bir diğer maddede de bu cezaya üst sınır getiriliyor. Biz hem ilave ücret sınırını aşıyoruz hem de cezasını ödüyoruz”

Özel Hastaneler Platformu Derneği tarafından 16-17 Ekim 2024 tarihleri arasında düzenlenen 12. Sağlık Zirvesinde, Özel Hastaneler Platformu Derneği Yönetim Kurulu Başkan V. Dr. Esat Mehmet Arslan, Sağlık Sektörünün Finansal Geleceği konulu sunumunda şunları kaydetti:

“Sağlık Bakanımız, kendisiyle yaptığımız görüşmede, günümüz koşullarının 2008 yılının kısıtlayıcı planlama şartlarından farklı olduğunu ve planlamanın yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini ifade etti. Ayrıca ruhsatların askı süreci ve idari para cezaları konusunda çalışma yapılacağını bildirdi.

Hasta Memnuniyetinde Düşüş var

Sağlık istatistikleri 2022 rakamlarını baz alarak, sağlık hizmetlerinin alt yapısı, kullanımı ve finansmanı ile ilgili hazırladığımız çalışmada kişi başına düşen hastane yatağı sayısında Avrupa Birliği (AB) ortalaması, OECD (Organisation for Economic Co-Operation and Development – Ekonomik İş birliği ve Kalkınma Örgütü) ortalaması ile karşılaştırıldığında ülkemiz 26. sırada; 1 milyon kişiye düşen MR cihazı sayısı kıyaslandığında ülkemiz 30. Sıradadır. Kişi başı hekime müracaat sayısı kıyaslandığında 4. sıradayız; MR cihazı başına düşen görüntüleme sayısında birinci sıradayız. Buna karşın yatak doluluk oranımız ve hastanede kalış süremiz AB ortalamasının çok altında bulunmaktadır. Sağlık hizmetlerinden memnuniyet oranımız yüzde 66! Bu oran ile 26. sıradayız 2011’de bu memnuniyet oranı 79 idi. O yıldan bu yıla yüzde onluk yaşanan bu düşüşün anlamlı olduğunu ve sorgulanması gerektiğini düşünüyorum.

Türkiye’de Hekimler AB’nin Üç Katı Hasta Bakıyor

Cari sağlık harcamasının gayrisafi yurtiçi hasıla içindeki oranı ülkemizde yüzde 3.7. Bu oranla da AB sıralamasında son sıradayız. Türkiye, kurum ve personel altyapısındaki yetersizliğe rağmen sunduğu sağlık hizmetlerinde ve buna ayırdığı bütçede oldukça iyi bir yerde bulunuyor. Bunu nasıl başardık? Sağlıkta Dönüşüm Programının bunda büyük bir etkisi var. Bir katkı da özveri ile çalışan doktorlarımız ve sağlık personelimizdir.

Türkiye’de sağlık hizmeti sunumunda insan kaynağı performansına baktığımızda ülkemizde bir hekim AB ortalamasının 2.8 katı fazla hasta görüyor. Sağlık hizmeti sunumunda sağlanan başarının büyük oranda doktor ve diğer sağlık personeline bağlı olduğunu görüyoruz. 100 bin kişiye düşen toplam hekim sayısına bakıldığında AB ortalaması 402 iken Türkiye değeri 228; kişi başı hekime müracaat sayısında AB ortalaması 6,2 iken ülkemizde 10. Hekim başına muayene sayısında AB ortalaması 1542 iken ülkemizde 4386. Türkiye’de hekimler yaklaşık olarak üç kat daha fazla hasta bakıyor.

Kamu Hastanelerinin Finansman Sorunu Yok

“Mevcut durumda SGK’nın ve kamu sağlık hizmet sunucularının finansman sorunu yok görünüyor. Kamunun verileri bunu düşündürüyor. SGK’nın toplamış olduğu GSS primleri, sağlık hizmeti harcamalarını karşıladığı gibi artıyor bile…”

SGK’nın sağlık harcamaları nasıl? Kurumun toplamış olduğu GSS primleri, sağlık hizmeti harcamalarını karşıladığı gibi artıyor bile… SGK, sigorta primlerinin yüzde 80-85’ni sağlık giderleri için harcıyor, yüzde 15-20 sini ise diğer kalemler için harcıyor. 2019 yılından itibaren SGK artık sadece toplam prim miktarını yayımlıyor, GSS primi kategorisini yayımlamıyor.

Mevcut durumda SGK’nın ve kamu sağlık hizmet sunucularının finansman sorunu yok görünüyor. Kamunun verileri bunu düşündürüyor.

Özel Hastaneler Gelir Kalemlerini Nasıl Arttırabilir?

Özel sektörde durumu nasıl? SUT fiyatları artırılmalı, yüzde 200 fark ücreti sınırı kaldırılmalı, planlamanın olumsuz etkileri yeniden düzenlenmeli, verilen cezalar azaltılmalı diye her platformda ifade ediyoruz fakat muhataplarımız her zaman kapanan – batan hastane olmadığını ve bir şekilde ayakta kaldığımızı, faaliyetlerimizi sürdürdüğümüzü ifade ediyor. Evet biz bir şekilde ayakta kalıyoruz ama bunu nasıl başardığımızı açıklamak istiyorum. Her ticari işletme gibi bizlerin de bir bilançosu var. Biz öncelikle giderlerimizi planlıyoruz, Buna uygun gelir elde etmenin çabası içerisine giriyoruz. Bizim giderlerimiz asgari ücrete, döviz kurlarına ve enflasyon artışına bağlı. Bu parametrelerin hepsi bizim dışımızda gelişiyor. Asgari ücret, döviz kuru, enflasyon artmasına rağmen SUT fiyatları artmıyor. Bu durumda gelir kalemlerimizi nasıl artıracağız?

Tek Seçeneğimiz İlave Ücretleri Arttırmak

Özellikle Anadolu’da faaliyet gösteren hastane gelirlerinin yüzde 80’i SUT’a bağlı gelirlerdir. SUT artmıyorsa ilave ücret de artmıyor, GSS ödemeleri de artmıyor! O durumda bizim açığımızı kapatacak tek kalem kalıyor o da SGK’lı hastalardan aldığımız ilave ücretler. Biz bunu nasıl artıracağız? Tek seçeneğimiz aldığımız ilave ücretleri arttırmak. Fakat üst sınır yüzde 200. Bu sınırı aşarak fazla ilave ücret almanın hukuki durumu nedir? 5510 sayılı Kanun’un 73. maddesi ilave ücretlerin üst sınırını 200 olarak belirlemiştir. Günümüzde Türkiye’deki mevcut 565 hastanenin hepsi yaptığı her işlemde bu hükmü ihlal etmektedir. Bu maddenin uygulanabilirliği yok. Bu sadece SGK cezaları için dayanak oluşturmaktadır. Onun dışında bir anlamı bulunmamaktadır. SGK ile yaptığımız sağlık hizmeti satın alma sözleşmesinin 12. maddesinin 5. bendi, yüzde 200 oranından fazla ilave ücret aldığımızda fazla alınan ilave ücretin 5 katı tutarında ceza öngörüyor. 14. maddenin 8. bendi de ayda ödenecek cezaya üst sınır getiriyor. Özel hastane ve özel işletme hem 5510 sayılı Kanun’un 10. maddesine muhalefet ediyor hem de sözleşmenin 12. ve 14. maddesinin gereğini yerine getiriyor… Hem sınırı aşıyor hem cezasını ödüyor. İşte özel hastaneler bu şekilde ayakta kalıyor. Yasal sınırın üzerinde ilave ücret olarak ayakta kalabiliyoruz. Bu durum ne kadar yasal ne kadar etik ne kadar sürdürülebilir?

Konuşulmamış Bir Mutabakat Var

“Taraflar arasında konuşulmamış bir mutabakat var. Herkes her şeyi görüyor biliyor ama görmezden geliyor. Etik mi? Hayır değil! Sürdürülebilir mi? Hayır! Etik olmayan bir uygulama sürdürülebilir olamaz. Şu anda sürdürülebilir olmasının sebebi SGK’nın uyguladığı cezaların üst sınırının olması”

Burada aslında taraflar arasında konuşulmamış bir mutabakat var. Herkes her şeyi görüyor biliyor ama görmezden geliyor. Etik mi? Hayır değil! Sürdürülebilir mi? Hayır! Etik olmayan bir uygulama sürdürülebilir olamaz. Şu anda sürdürülebilir olmasının sebebi SGK’nın uyguladığı cezaların üst sınırının olması. Son günlerde üst sınır cezadan bağımsız olarak Tüketici Hakem Heyeti kararları ve Sağlık Bakanlığının verdiği idari para cezaları bunun sürdürülebilirliğinin önünde risk olarak durmaktadır. Bu uygulama ile hem özel sağlık hizmeti sunucuları hem SGK hem de ülkemizin sağlık sisteminin itibarı ciddi şekilde zedelenmektedir. Buna kalıcı bir çözüm üretilmelidir. Biz çözüm önerilerimizi her platformda dile getiriyoruz.”