“BELLİ SAYIDA YATAĞI OLAN ÖZEL HASTANELERE MUTLAKA YOĞUN BAKIM KADROSU AÇILMALI! BUNU BİR ÜST İHTİSAS GİBİ DEĞERLENDİRİP DE YOĞUN BAKIM KADROSUNU VERMEDİĞİNİZ ZAMAN ÖZEL SAĞLIK KURULUŞLARINA Kİ İSTANBUL’DA HİZMETİN YÜZDE 50’YE YAKININI VEREN ÖZEL SAĞLIK KURULUŞLARINA, ASLINDA FARKINDA OLMADAN MALPRAKTİS YAPTIRMIŞ OLUYORSUNUZ”
Türk Yoğun Bakım Uzmanları Derneği (TÜYUD) tarafından 24 Mayıs 2021 tarihinde düzenlenen Türkiye’de Yoğun Bakımın Bugünü ve Yarını Başlıklı E-Sempozyuma katılan Özel Hastaneler Ve Sağlık Kuruluşları Derneği (OHSAD) Başkanı Dr. Reşat Bahat Yoğun şunları kaydetti:
“Bir hastanede yoğun bakım önemli değilse zaten hastane önemli bir hastane değildir, korkarım hastane değildir. Sizin nitelikli işleri yapabilmeniz için güvendiğiniz bir yoğun bakımınızın doğal olarak da yoğun bakım ekibinizin olması lazım! Türkiye olarak kaynak sıkıntısı çeken bir ülkeyiz. Kaynak kullanımı konusunda becerilerimizi hemen geliştiremiyoruz, güncelleyemiyoruz. Sizin 10 yataklı, 5 yataklı yoğun bakımlarınızda kamu size yoğun bakım uzmanı vermeye kalksa buna kaynak yetiştiremez; yani verse bir tane verir, sizin 24 saat hizmetiniz var… Demek ki artık yavaş yavaş yoğun bakımları mükemmeliyet merkezlerine toplamamız lazım.
Özelde Yoğun Bakım Kadrosu Açılmalı
“TÜRKİYE, KAYNAK SIKINTISI ÇEKEN BİR ÜLKE! SİZİN DİYELİM Kİ 10 YATAKLI YOĞUN BAKIMLARINIZ İÇİN KAMU SİZE YOĞUN BAKIM UZMANI VERMEYE KALKSA BUNA KAYNAK YETİŞTİREMEZ. DEMEK Kİ ARTIK YAVAŞ YAVAŞ YOĞUN BAKIMLARI MÜKEMMELİYET MERKEZLERİNDE TOPLAMAMIZ LAZIM”
Özel hastanelerde de yine belli sayıda yatağı olan özel hastanelere mutlaka yoğun bakım kadrosunun açılması gerekiyor. Bunu bir üst ihtisas gibi değerlendirip de yoğun bakım kadrosunu vermediğiniz zaman özel sağlık kuruluşlarına ki İstanbul’da hizmetin yüzde 50’ye yakınını veren özel sağlık kuruluşlarına, aslında farkında olmadan malpraktis yaptırmış oluyorsunuz. Yani hastalar size hastanın kaybı durumunda ‘Sizin yoğun bakım uzmanınız yoktu ve benim hastam sizin hastanenizde kaldı’ diye farklı davalar açabilir, bunlarla karşı karşıya gelebiliriz. Bunun bir an önce çözülmesi gerekiyor. Eski arkadaşlarımıza eğitimden geçirilerek bir hak verilmesinin en azından problemin kısa sürede çözümüne katkısı olabilir ama bütün ülkeye hekim yetiştirmek için de bunun cezbedilmesi lazım.
Gençlerimiz İnsanlara Dokunmak İstemiyor
Gençlerimiz artık insanlarla konuşmak istemiyorlar. Gençlerimiz insanlara dokunmak istemiyorlar. Gençlerimiz hamaliye işi yapmak istemiyorlar. Size şöyle bir fırsat sunulsa; Şişli’de muayenehane açabileceğiniz plastik cerrah, cildiye uzmanı olabilirken ve de çok daha kolay başkalarını çalıştırarak işinizi delege ederek para kazanacağınız fizik tedavi uzmanı olabilirken, nöbet tutmayacağınız çalışma saatlerinizin belli olacağı kamuya ve bir patrona bağlı olmayacağınız bir imkanınız olsa siz bunu değerlendirmek istemez misiniz?
Ben bir hastane yöneticisi olarak gerçekten bazı arkadaşlarımızın emeğinin çok altında para kazandığını görüyorum; aldıkları riske baktığımda… Bazıları şimdilik sayıları çok az olduğu için biraz para kazanıyor ama çok kısa sürede onlarda da bu sıkıntı yaşanacak. Bizim sorunlarımızı daha fazla siyasete anlatmamız gerekiyor.
Yoğun Bakımın Kıymeti Çok İyi Anlaşıldı
Güzel yanı şu; sizin yaptığınız yoğun bakım mesleğinin kıymeti çok iyi anlaşıldı COVID-19 döneminde. Hayranlıkla izledim sizi. Kimsenin yaklaşmaktan korktuğu hastalara sadece siz baktınız, inanılmaz desteklerinizi gördüm, yaşadım ve kendim de COVID-19 geçirdim. Yaptığınız güzellikleri biliyorum ve gerçekten insanlar üzerinde hakkınız var. Dilerim bunu dünyada alırsınız.”