“Son 5 yılda muayenehane artış oranı yüzde 81 olarak kaydedildi. Bu oran, hekimlerin özel ve kamu hastaneleri dahil olmak üzere sektörden çıkmasının işaretidir. Bunu elbette zorla geri alabiliriz ama hekimlik zorla yapılabilecek bir iş değildir. Hekimlerimiz değerli olduğunu hissetmek istiyor”
Özel Hastaneler Platformu Derneği tarafından 16-17 Ekim 2024 tarihleri arasında düzenlenen 12. Sağlık Zirvesine katılan Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, şunları kaydetti:
“22 yıldır sağlık alanında faaliyet gösteriyorum. Özellikle 2007’den itibaren büyük bir gelişim gösteren fakat 2013-2014 yıllarından itibaren duraklama dönemine geçen sektörde herkes SUT fiyatlarından, Çalışma, Maliye ve Sağlık Bakanlığından şikayet etti. En verimli ve çalışmalarının meyvelerini topladığı zamanlarda bile Sağlık Bakanlığından şikayet edildi. Çünkü bu dönem kurallar konuldu.
Sürdürülebilir Sağlık Ekonomisini Oluşturmadık
“Özel sektörün de adil ve eşit şekilde büyümesi gerekir. Bununla ilgili bir yapılanma ihtiyacımız var. Nasıl adil ve eşit büyüyeceğiz? Belki de planlamayı revizyondan geçirmeliyiz. Büyük hastanelerimizi aynı zamanda teknoloji üssü haline getireceğiz. Teknoloji, bilim insanı, hasta aynı yerde olacak ve buna özel bir finansman ayıracağız”
2007-2014 arasındaki süreç herkesin amatör şekilde içtenlikle çalıştığı ve yeniden yapılanmaların olduğu bir dönemdir. Bu dönem sürdürülebilir hale gelmedi maalesef ve bence bazı işleri yapmakta geciktik. Sürdürülebilir sağlık ekonomisini oluşturmadık. SUT fiyatları düşük ise bunu değiştirmeliyiz elbette fakat SUT’un üzerine yüzde 200 ilaveler ekliyorsak burada sürdürülebilir bir sağlık sistemimiz yok, cepten harcamalarla desteklenen bir sağlık sistemimiz var demektir. Sosyal devlet açısından çok iyi bir tabloda değiliz!
Doktor sayınız ve nüfusunuz artarken sağlık hizmetiniz sağlık turizmi ile gelişirken özel sektördeki planlamanın aynı kalması ve büyümemesi iddiası bence çok yanlış. Özel sektörün de adil ve eşit şekilde büyümesi gerekir. Bununla ilgili bir yapılanma ihtiyacımız var. Nasıl adil ve eşit büyüyeceğiz? Belki de planlamayı revizyondan geçirmeliyiz.
Vakıflar Özel Üniversite Değil
“Vakıf üniversiteleri özel üniversite gibi algılanıyorSon 5 Yılda Özel Muayenehaneler Yüzde 81 Arttı! Vakıf üniversiteleri, mütevelli heyeti ile ve vakıf finansmanıyla yürütülen kamu üniversiteleridir. Fakat kamu mu özel mi diye biz bile bazen tartışıyoruz”
Vakıf üniversiteleri özel üniversite gibi algılanıyor fakat Türkiye’de özel üniversite yok! Vakıf üniversiteleri, mütevelli heyeti ile ve vakıf finansmanıyla yürütülen kamu üniversiteleridir. Fakat kamu mu özel mi diye biz bile bazen tartışıyoruz. Planlamaya dahil mi değil mi pozisyonları ne olmalı bunlar ayrı bir husus. Çünkü üniversiteler sağlığın geleceğini yönetiyorlar. Sağlıkta insan kaynağının kalitesini ve kişiliğini oluşturuyorlar. Eğer üniversiteler iyi olmazsa 10 sene sonra SUT fiyatını değil insan kalitesinin yetersizliğinden bahsediyor olacağız ve bunun düzeltilmesi o kadar kolay olmayabilir. Bunlar hepimizin gerçekleri.
Sağlık turizminde gördük ki sağlık aslında getirisi olan kendi kendini finanse eden bir sektör! Ürettiği işin finansal değeri olan bir sektörden bahsediyoruz. Bu sektörün bilgisini, teknolojisini üreten ve bundan gelir elde eden bir sağlık sektörü yaratmalıyız.
Sadece geri ödeme kurumuna bağlılığıyla varlık gösterebilen sağlık sektörü modelinin dışına çıkmalıyız. SUT konusunda sizleri yalnız bıraktığımızı düşünmeyin orada da mücadelemiz sürüyor ama sağlık sektörünün bu perspektiften de bakmasını sağlamalıyız. Kendi bilimini, teknolojisini üretebilen ve bundan kazanç elde edebilen bir yapıya kavuşması gerekmekte.
Sizi Destekleyeceğimize Söz Veriyorum
Özel sağlık kurumları ülkemiz için bir şanstır. Finansman riski yatırdınız ve zor bir alanda ticaret yapıyorsunuz. Bakanlık olarak her zaman sizi destekleyeceğimize söz veriyorum.
5 Yılda Özel Muayenehaneler Yüzde 81 Arttı
Hekimlik; etik değerleri, adanmışlığı ve hedeflerini kaybetmememiz gereken bir meslek grubudur. Hekimliğin bu empati duygusunu, özverisini, hasta ile iletişimini bozarsak hepimiz kaybederiz. Son 5 yılda muayenehane artış oranı yüzde 81 olarak kaydedildi. Bu oran, hekimlerin özel ve kamu hastaneleri dahil olmak üzere sektörden çıkmasının işaretidir. Bunu elbette zorla geri alabiliriz ama hekimlik zorla yapılabilecek bir iş değildir. Hekimlerimiz değerli olduğunu hissetmek istiyor. Zoraki yapılabilecek bir iş değildir.
“Sağlıklı tarafını da sağlığını yönetmemiz gerekiyor. Sağlıklı kalmak isteyene de bir hizmet sunmalıyız. Aile hekimlikleri ile bunu biraz yapmaya çalışıyoruz ama bunu daha fazla desteklememiz gerek”
Sağlıklı Birey Üzerinden Değer Üretmek
“TÜSEB’i tüm klinik çalışmaların, bilim üretmek isteyen insanların ve kurumların, yatırım yapmak isteyen fonların ekosistemini oluşturacak bir yapıya dönüştüreceğiz. TÜSEB’in bir şirketi de var biliyorsunuz, tüm bu çalışmaların finansman çözümlerini bu şirket ile yapabileceğini öngörüyoruz”
Sağlık sistemimizde şöyle bir sıkıntı var; gelirlerimiz hastalık üzerinden elde ediliyor. Buna karşın hastalıktan ziyade sağlıktan gelir elde edebileceğimiz bir taraf var. Dünyada sağlıklı kalma potansiyeli var, sağlıklı yaşamanın büyük bir finansal kitlesi var. Buraya hiç yatırım yapmıyoruz. Koruyucu sağlık hizmetleri diyoruz fakat bu tarafa hiç yatırım yapmıyoruz. Özel sektörün en büyük şansı, görsel olanın sağlığını yönetmesidir, estetik, botoks gibi… Bunu yakaladık ama sağlıklı tarafın da sağlığını yönetmemiz gerekiyor. Sağlıklı kalmak isteyene de bir hizmet sunmalıyız, sigortalar da dahil olmak üzere bunu yapmıyoruz. Aile hekimlikleri ile bunu biraz yapmaya çalışıyoruz ama bunu daha fazla desteklememiz gerek.
Bakanlığın Gündeminde Neler Var?
“USHAŞ’ı yeniden yapılandırıyoruz, bu kurumu orkestranın baş koordinatörü olarak görüyoruz; organizasyonu koordine eden, devletin garantisini sunan bir alana çekeceğiz”
Gündemimizden bahsetmek isterim; USHAŞ’ı yapılandırıyoruz, bu kurumu orkestranın baş koordinatörü olarak görüyoruz; organizasyonu koordine eden, devletin garantisini sunan bir alana çekeceğiz. TÜSEB’i tüm klinik çalışmaların, bilim üretmek isteyen insanların ve kurumların, yatırım yapmak isteyen fonların ekosistemini oluşturacak bir yapıya dönüştüreceğiz. TÜSEB’in bir şirketi de var biliyorsunuz, tüm bu çalışmaların finansman çözümlerini bu şirket ile yapabileceğini öngörüyoruz. Bu kurumu Bakanlığımızın bilim ve üretim mutfağı haline getireceğiz. Sağlık verilerinin işlenmesi, yazılımı konusu da bu kurumda yapılandırılacak.
Hastanelerde Teknoloji Üssü Kurulacak
Büyük hastanelerimizi aynı zamanda teknoloji üssü haline getireceğiz. Teknoloji, bilim insanı, hasta aynı yerde olacak ve buna özel bir finansman ayıracağız.