“BEKLENTİMİZ; YERELLEŞME, TEKNOLOJİYE YATIRIM YAPMAK GİBİ ALANLARDA AKSİYONLAR ALAN VE TOPLUM SAĞLIĞI İÇİN ALMAYA DEVAM ETMESİ GEREKEN TIBBİ CİHAZ SEKTÖRÜNÜN DAHA FAZLA DESTEKLENMESİ”
Johnson & Johnson Medikal Cihazlar Türkiye’de görev yapan Türkiye, Afrika ve İran’dan Sorumlu Finans Direktörü Başak Emcan klinikiletişim’in sorularını yanıtladı.
Sizi kısaca tanıyabilir miyiz? Johnson & Johnson Medikal Cihazlar’daki görev ve sorumluluklarınızı kısaca anlatır mısınız?
Ankara Koleji ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi İktisat Bölümü mezunuyum. Eğitimimin ardından, PwC, GE Healthcare, Abbott ve Teva Pharmaceuticals firmalarında finans alanında farklı pozisyonlarda çalıştım. Sağlık sektöründe 20 yıllık bir deneyime sahibim. 2019 yılından itibaren de Johnson & Johnson Medikal Cihazlar Türkiye’de; Türkiye, Afrika ve İran’dan sorumlu Finans Direktörü olarak görev yapıyorum.
Evliyim, 9 yaşında bir oğlum var. İşimden kalan zamanlarda ailemle vakit geçirmek, kitap okumak, film izlemek ve podcast dinlemekten keyif alıyorum.
Johnson & Johnson olarak, ürünlerimiz ve çözümlerimizle dünyada her gün 1 milyardan fazla insanın hayatına dokunuyoruz. 133 yılı aşkın bilimsel mirasımız, inovatif bakış açımız ve global vizyonumuzdan beslenen hasta odağımız ile toplum sağlığı için kamu, akademi ve sağlık çalışanlarıyla güçlü iş birlikleri kuruyoruz.
Finans Departmanı olarak biz de, tüm birimlerimizle birlikte, şirket vizyonumuz ve hasta odaklı bakış açımızın ışığında, hastaların kaliteli, yenilikçi ve güvenli sağlık çözümlerine erişimlerinin sağlanması için çalışıyoruz. Departmanımızın temel fonksiyonu, şirket stratejilerimizin gerçekleşmesini sağlayacak şekilde finansal çözümler, portföy optimizasyonları, sürdürülebilirlik ve verimlilik konularında liderlik yapmak.
Departmanımızın başlıca görev ve sorumlulukları; vergi mevzuatı ve uluslararası standartlara göre oluşturulan mali tabloların analizi, bütçelerin ülkemiz makroekonomik koşulları ve şirket beklentilerine paralel olarak oluşturulması, alacakların ve yatırımların yönetilmesi.
“PANDEMİ DÖNEMİNDE DAHA HIZLI HAREKET EDEBİLMEK, ZORLUKLARA, ANİ DEĞİŞİMLERE ÇEVİKLİKLE ADAPTE OLABİLMEK, EKİP OLARAK İŞ BİRLİĞİ İÇİNDE HER ZAMANKİNDEN ÇOK YARATICI FİKİRLER ÜRETMEK, DİJİTAL KASLARIMIZI GÜÇLENDİRMEK GİBİ PEK ÇOK KAZANIM ELDE ETTİK”
Mart itibarıyla pandemi 1. yılını tamamladı. Pandemi koşullarının iş hayatınıza ve organizasyonunuza etkileri nasıl oldu? Şirket olarak ne gibi kazanımlar elde ettiniz?
Tüm sektörlerde olduğu gibi, pandemi döneminde tıbbi cihaz sektöründe de bazı gelişimler ve değişimler yaşandı. Neredeyse bir yıldır ofislerimizden uzaktayız ve her türlü değişikliğe çeviklikle adapte olmaya çalışıyoruz.
Merkezi alım sistem (DMO Sağlık Market) değişikliği çalışmaları da ağırlıklı olarak bu döneme denk geldi. Endüstri-kamu iletişimlerimiz, bu platformda proaktif şekilde devam ediyor. Bürokratik değişim ve öncelikler doğrultusunda söz konusu değişimlere hızlıca uyum sağlayarak, şirket stratejimizi güncelliyoruz.
Sağlığın ve sektörde kullanılan her türlü tıbbi cihazın ne kadar hayati önem taşıdığının daha iyi anlaşıldığı bu dönemde, Johnson & Johnson Medikal Cihazlar Türkiye organizasyonu olarak sektöre ilişkin pozitif gelişmeleri yakından takip ediyoruz. 2021 yılında da hevesle ve heyecanla işimizi en iyi şekilde yapmayı hedefliyoruz.
Pandemi döneminde daha hızlı hareket edebilmek, zorluklara, ani değişimlere çeviklikle adapte olabilmek, ekip olarak iş birliği içinde her zamankinden çok yaratıcı fikirler üretmek, dijital kaslarımızı güçlendirmek gibi pek çok kazanım elde ettik. Bütün bunları başarabilmemizdeki en önemli etkenlerden birinin, şirketimizde var olan ve hep ileriye taşınması için emek verilen çeşitlilik ve dahil etme kültürümüz olduğunu düşünüyorum. Bu kültür, her bir bireyin fikirlerinin dikkate alındığı, farklılıklardan beslenen, kişilere yapacakları çalışmalarla ilgili fırsat verilen bir kültür.
“BAŞTA ÜNİVERSİTE HASTANELERİNDEKİ TAHSİLATLARIN YAPILAMAMASI OLMAK ÜZERE TÜM FİRMALAR GİBİ BİZ DE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK YÖNÜNDEN EPEY ZORLANDIK. KÖKLÜ BİR ÇÖZÜM ÜRETİLEMEMESİ DURUMUNDA, ÖZELLİKLE YABANCI YATIRIMCILARIN ÜLKE KOŞULLARINDAKI SÜRDÜRÜLEBİLİR HİZMETLERİ TEHLİKEYE GİRECEKTİR. DEVLET MALZEME OFİSİ ALIMLARININ FİNANSAL ÇÖZÜM ANLAMINDA KATKISI OLACAĞINI BEKLİYORUZ”
Pandemi döneminde tıbbi cihaz sektörünün önemini bir kez daha anladık. Bu anlamda Türkiye’de sektörü finansal sürdürülebilirlik açısından nasıl değerlendirirsiniz?
Pandemi sürecinde, iki milyar dolar hacim kapasitesi ile ülkemizdeki her türlü tıbbi cihaz inovasyonuna destek veren sektörümüzün insan sağlığı üzerindeki önemi bir kez daha anlaşıldı. Buna rağmen, kamu politika ve yaklaşımlarında ne yazık ki çok fazla değişiklik görülmedi.
Başta üniversite hastanelerindeki tahsilatların yapılamaması olmak üzere, pek çok olumsuzlukla karşı karşıya kaldık bu dönemde. Dolayısıyla tüm firmalar gibi biz de sürdürülebilirlik anlamında epey zorlandık. Sorunun köklü bir çözümü olmaması durumunda, özellikle yabancı yatırımcıların ülke koşullarındaki sürdürülebilir hizmetleri tehlikeye girecektir diye düşünüyorum. Devlet Malzeme Ofisi alımlarının finansal çözüm anlamında katkısı olacağını beklemekle birlikte, bu anlamda sektöre henüz hiçbir geri bildirim yansımadı.
Sağlık sistemi; sağlık hizmet sunucuları, tıbbi cihaz endüstrisi ve ilaç sektörü olarak bir bütündür. Biz hep bu anlayışla, yaşadığımız tüm zorluklara rağmen sağlık profesyonelleri ile iş birliği ve dayanışma içinde, bize ihtiyaç duyan tüm hastalar için mücadele etmeye, en iyisini yapmaya kesintisiz olarak devam ettik.
“KURUMUZDA ‘ÇEŞİTLİLİK VE DAHİL ETME’ KÜLTÜRÜMÜZ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM. HER BİREYİN FİKİRLERİNİN DİKKATE ALINDIĞI, FARKLILIKLARDAN BESLENEN, KİŞİLERE YAPACAKLARI ÇALIŞMALARLA İLGİLİ FIRSAT VERİLEN BİR KÜLTÜRÜMÜZ VAR”
Önümüzdeki dönem Johnson & Johnson Medikal Cihazlar’ın öncelikleri neler olacak? Paydaşlarınızla ilişkilerinizdeki hedeflerinizi anlatır mısınız?
Sağlık sektörü olarak, ileride de çok konuşacağımız ‘yeni normal’ dediğimiz bir dönemden geçiyoruz. Sektörün tüm oyuncuları olarak yeni normale epeyce uyum sağladığımızı düşünüyorum. Teknolojiye hakimiyetin ve dijitali etkin bir şekilde kullanabilmenin çok önemli hale geldiğinin artık hepimiz farkındayız. Biz de pandemi dönemindeki en büyük gelişimlerimizden biri olan dijital yetkinlerimizi önümüzdeki dönemde de kalıcı olarak yaşamlarımıza geçirmeyi, bu alanın faydalarını insan sağlığı için güçlü bir şekilde kullanmayı hedefliyoruz.