Prof. Dr. Mehmet Demirhan: “TUS kontenjanlarının yıllara göre dağılımına bakıldığında yıllar içerisinde YÖK kontenjanı düşerken Sağlık Bakanlığı ve eğitim araştırma hastaneleri için belirlenen kontenjan sayıları yukarı çıkıyor. Siz üniversitenize asistan aldığınızı zannediyorsunuz ama hayır, o asistan eğitimini bitirdiği an Sağlık Bakanlığına geçecek. Asistan kadrosuna bu açıdan baktığımız zaman 300’den 500’e çıktığını görüyoruz. 2026 projeksiyonumuza göre bu rakam 725’e kadar yükselecek”
Türk Tabipleri Birliği İstanbul Tabip Odası tarafından düzenlenen 28. Tıpta Uzmanlık Eğitimi Kurultayına katılan Türk Ortopedi ve Travmatoloji Birliği Derneği (TOTBİD) Yönetim Kurulu Üyesi, Koç Üniversitesi Amerikan Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Demirhan şunları anlattı:
“Türk Ortopedi ve Travmatoloji Birliği Derneğimiz, TUS kadrolarının artırılmasının etkileri ile ilgili Türkiye çapında bir anket çalışması gerçekleştirdi. Bundan daha önce asistan sayısının artırılması ile ilgili Türkiye’deki ortopedi ve travmatoloji tıpta uzmanlık öğrencileri ile anket çalışması yaptık. Şu anda ortopedi asistan sayısı 1219. Asistanların 856’sına ulaştık yani katılım oranı %70 oldu. Kıdem dağılımına göre zaten yıllar içerisinde eğitim gören asistan sayısı artmaktadır. Katılımcıların %90’a yakını devlet üniversitelerinde ve eğitim araştırma hastanesinde eğitim görmektedir. Katılımcıların yarısından fazlası 7 ve 7’den daha fazla nöbet tutmaktadır. Yaklaşık yarısı mesaiden 1 saat önce hastaneye giriyor ve mesaiden 1 saat sonra hastaneden dışarı çıkıyor. Nöbet ertesi izin hakkının uygulaması konusunda %77’ye yakını hastanesinde nöbet ertesi izin hakkının olmadığını ifade etti. Nöbet adresinin avantajlarını sorduğumuzda %70’i kendisini daha çok vakit ayıracağını, %61’i daha az yorulacağını, %61’i ders çalışmaya daha çok vakit ayırabileceğini ifade etti.
Prof. Dr. Mehmet Demirhan: “Araştırmamızda, kıdem arttıkça ameliyathanede geçirilen gün sayısının arttığı bilgisine ulaştık. Poliklinikte geçirilen gün sayısı ise kıdem arttıkça azalıyor. Demek ki biz polikliniğe en kıdemsiz asistanı koyuyoruz”
Asistanların Ancak Yarısı Eğitim Saatine Katılabiliyor
Eğitimi nasıl değerlendirdiklerini sorduğumuzda katılımcıların %12’si eğitim saati yok, %76’sı eğitim saat yeterli değil, %56’sı da eğitim saatinin verimsiz olduğunu ifade etti. Anket sonuçlarına göre, asistanların ancak yarısı eğitim saatine katılabiliyor.
Eğitim kadrosuna bakıldığında ortaya çıkan tablo şöyle; uzmanlık eğitimi verilen kuruluşlarda öğretici kadrosunun %57 oranında yeterli olmadığı ifade edildi. TUKMOS standartlarına göre en az biri doçent unvanına sahip en az üç eğitici bulunması ya da programda bir profesör ve bir doçentin asgari olarak bulunması gerekmektedir. Katılımcıların %56’sı asistan sayısının artırılmasının olumsuz etkisinden bahsetti.
Asistan Eğitiminin Kalite Standartları
Prof. Dr. Mehmet Demirhan: “Türkiye’de uzmanlık eğitiminde kontenjan rakamı daha da yükseltilmeden önce ortopedi ve travmatoloji asistanlık eğitim veren kurumların altyapısı, sahip oldukları eğitici sayısı, eğitim merkezinin yeterliliği, müfredatın uygunluğu, eğitimin çeşitliliği, asistan doktor başına düşen eğitici sayıları verilerine sahip olmanız gerekmektedir. Bu analizler yapılmadan uzmanlık sınavında asistan kadro sayısı arttırılmamalıdır”
Asistan eğitiminin kalite standartlarını sorduğumuzda şu yanıtları aldık: Katılımcıların %62’si öğretim görevlisi başına düşen asistan sayısının, %86’sı vaka çeşitliliğinin, %54’ü asistan sayısının, %40’ı poliklinik sayısının, %60’ı eğitim saati süresinin, %4’ü öğreticilerin istekli olmasının eğitim kalitesini belirlediğini ifade etti.
Asistan sayısının artmasının eğitimdeki negatif etkisini sorduğumuzda; %73’ü öğretim görevlisi başına düşen asistan sayısının azalacağını, %58’i bir asistanın göreceği vaka çeşitliliğinin azalacağını, %29’u poliklinik eğitiminin azalacağını, %23’ü eğitim saatinin azalacağını ifade etti. Anketimizde asistan karnesini sorguladık, katılımcıların %14’ü hiç bilgisinin olmadığını, %53’ü karnesinin olduğunu, %68’i kontrol yapılmadığını, %59’u karne kullanımının yetersiz bir yöntem olduğunu belirtti.
Kıdem Arttıkça Ameliyathanede Geçirilen Gün Sayısının Artıyor
Prof. Dr. Mehmet Demirhan: “Branşımızda çok ciddi bir istifa sorunu var. 2013-2020 yılları arasında 96 istifa ve 24 başka merkeze nakil gerçekleşti. İstifanın nedenleri arasında; iş yükü, uzun mesai, angarya işler, hiyerarşi, akran baskısı, yetersiz eğitim, çalışma ortamı hoşnutsuzluğu, öğretim üyesi baskısı yer alıyor”
Araştırmamızda, kıdem arttıkça ameliyathanede geçirilen gün sayısının arttığı bilgisine ulaştık. Poliklinikte geçirilen gün sayısı ise kıdem arttıkça azalıyor. Demek ki biz polikliniğe en kıdemsiz asistanı koyuyoruz.
Özetle, asistanlar da eğitim kalitesinin düşeceğinden endişe etmektedir. Asistan sayısının artması çalışma şartları açısından belki pozitif bir etki yaratabilir. Anket katılımcılarının umutlu ve geleceğe yön vermek isteyen kişiler olduğunu düşünüyoruz. Bir değişiklik yaratabilirsek herkese umut olacağımıza inancımız tam!
Prof. Dr. Mehmet Demirhan: “Türkiye’deki ortopedi ve travmatoloji kliniklerine bakıldığında %67 oranında akredite olmayan klinikler olduğunu biliyoruz. Kliniklerin %16’sı akredite ve %8’i akredite ama süresi dolmuş durumda”
20 Yıldır Akreditasyon Çalışması Yapmaktayız
TOTBİD olarak TTB birlikte 20 yıldır akreditasyon çalışması yapmaktayız. Akreditasyon bildiğiniz üzere, bir kurumun bağımsız kuruluşlarca önceden belirlenen standartların karşılanıp karşılanmadığının değerlendirilmesi, yetkinliğinin resmi olarak tanınmasıdır.
Eğitimin niteliği ve sağlık hizmeti sorgulanıyor, kurum ziyaretleri şeffaf bir şekilde yapıyoruz kurumun eğitim altyapısı ve programı değerlendiriliyor, standart ölçüleri karşılayıp karşılamadığı belirleniyor.
Yeterlilik Belgesinde Bakanlık İmzası da Olmalı
5 yıl içinde de ilgili uzmanlık derneği kuruma uzmanlık eğitimi yeterlilik belgesi veriyor. Bu belgede kurum başkanları, derneğimiz, TTB imzaları yer alıyor çok isterdi ki bu belgede Sağlık Bakanlığı ve YÖK imzası da yer alsın. Akreditasyonun temel amacı ilgili kurumun uzmanlık eğitiminin ulusal ortopedi ve travmatoloji çekirdek programında tanımlanan bilgi, beceri ve tutum eğitimine uygunluğunu değerlendirmektir. Bunun değerlendirilmesini 59 kurum yanı sıra UEMS, TTB UDEK ve ACGME kriterleri ile yaptık. Klinikte eğitimi verilen uygulamalı alanlar, kliniğin eğitim araştırma programı ve altyapısı, insan kaynakları, hizmet altyapısı, hastanenin hizmet alt yapısı, araştırma görevlisi anketi analizi sonuçları akreditasyon durumunu da belirlemektedir. Türkiye’deki ortopedi ve travmatoloji kliniklerine bakıldığında %67 oranında akredite olmayan klinikler olduğunu biliyoruz. Kliniklerin %16’sı akredite ve %8’i akredite ama süresi dolmuş durumda.
Ortopedi Ve Travmatoloji Uzmanlık Eğitimi
Yapılan bir başka araştırmada güncel gelişmeler ışığında Türkiye’de ortopedi ve travmatoloji uzmanlık eğitimine baktık. 91 klinik yöneticisi ile yapılan araştırmanın sonucuna göre, katılımcıların %75’i kliniklerindeki öğretim üyesi sayısının yeterli olduğunu düşünüyor. Kliniklerde öğretici dışında ortalama 3.7 uzman hekim görev almakta. Çalışan uzman hekimler uzmanlık öğrencilerinin eğitiminde görev alıyorlar. (%63 oranında) Bu sonuca göre demek ki biz uzmanlık eğitimini uzmanlara bırakmışız, bunun öğretim üyeleri ile ilgisi yok!
‘İstediğimiz Sayının Üzerinde Kadro Açıldı’
Yöneticisi olduğunuz klinikte kaç yıldır uzmanlık öğrencisi eğitim veriliyor diye araştırdığımızda sadece 12 klinik 40 yıldan fazla hizmet veriyor. Ankette karşımıza çıkan ortalama 25 yıl oldu. Kliniklerde uzmanlık eğitimi alan öğrenci sayısı ortalaması 13 ve anketimizde uzmanlık öğrenci sayısı büyük çoğunlukla (%74) yeterli olarak bildirildi. Ortopedide 9 alt dalımız var. Kliniğinizde ortopedi ve travmatoloji alt dalları üzerinde branşlaşma var mı diye sorduğumuzda %79 oranında katılımcı ‘evet’ yanıtını verdi. ‘Tıpta Uzmanlık Sınavında uzmanlık öğrencisi kadrolarının arttırılması, isteğiniz doğrultusunda mı oldu?’ sorumuza katılımcıların %64’ü ‘hayır istediğimiz sayının üzerinde kadro açıldı’ yanıtını verdi.
Prof. Dr. Mehmet Demirhan: “Ortopedi uzmanı doktor sayısı Avrupa ülkelerinde büyük farklılık göstermekte. En yüksek yoğunluklar 20 ortopedi uzman doktor ile İskandinav ülkelerinde. Yunanistan, Almanya, Kıbrıs ve İtalya da 15’ten fazla ortopedi cerrahı bulunmakta”
Ülkelere Göre Uzman Sayısı Farklılık Gösteriyor
Derneğimiz tarafından yapılan bir başka araştırmada Avrupa ülkeleriyle durumumuzu kıyasladık. Ülkeler arası farklılıklar açısından son derece karışık bir tabloyla karşılaştık.
Ortopedi uzmanı doktor sayısı Avrupa ülkelerinde büyük farklılık göstermekte. En yüksek yoğunluklar 20 ortopedi uzman doktor ile İskandinav ülkelerinde. Yunanistan, Almanya, Kıbrıs ve İtalya da 15’ten fazla ortopedi cerrahı bulunmakta. Ülkelerin yarısından fazlasında sadece 2 ile 6 ortopedi uzmanı doktor mevcut (Hollanda, Sırbistan, İrlanda, Slovenya ve Fransa) Türkiye’de 100 bin nüfus başına düşen ortopedi uzman doktor sayısı 2015 yılında 4.93 olarak raporlandı. Diğer ülkelerde ise 6-15 ortopedi uzman doktor bulunmaktadır.
TUKMOS açısından ortopedi ve travmatoloji kadrolarının güncel halini araştırdık. TUKMOS’un hazırladığı kitapçıklar, çekirdek müfredatlar son derece güzel aslında. Kağıt üzerinde her şey harika! Bu kriterlere göre uzmanlık öğrencileri dağıtıldığı zaman hiçbir sorun yok gibi.
TUS Kontenjanlarının Yıllara Göre Dağılımı
TUS kontenjanlarının yıllara göre dağılımına bakıldığında yıllar içerisinde YÖK kontenjanı düşerken Sağlık Bakanlığı ve eğitim araştırma hastaneleri için belirlenen kontenjan sayıları yukarı çıkıyor. Siz üniversitenize asistan aldığınızı zannediyorsunuz ama hayır, o asistan eğitimini bitirdiği an Sağlık Bakanlığına geçecek. Asistan kadrosuna bu açıdan baktığımız zaman 300’den 500’e çıktığını görüyoruz. 2026 projeksiyonumuza göre bu rakam 725’e kadar yükselecek.
Asistanlar İstifa Ediyor
Branşımızda çok ciddi bir istifa sorunu var. 2013-2020 yılları arasında 96 istifa ve 24 başka merkeze nakil gerçekleşti. İstifanın nedenleri arasında; iş yükü, uzun mesai, angarya işler, hiyerarşi, akran baskısı, yetersiz eğitim, çalışma ortamı hoşnutsuzluğu, öğretim üyesi baskısı yer alıyor.
Önce Veri Toplanmalı ve Analiz Edilmeli
Özetlemem gerekirse, Türkiye’de uzmanlık eğitiminde kontenjan rakamı daha da yükseltilmeden önce ortopedi ve travmatoloji asistanlık eğitim veren kurumların altyapısı, sahip oldukları eğitici sayısı, eğitim merkezinin yeterliliği, müfredatın uygunluğu, eğitimin çeşitliliği, asistan doktor başına düşen eğitici sayıları verilerine sahip olmanız gerekmektedir. Bu analizler yapılmadan uzmanlık sınavında asistan kadro sayısı arttırılmamalıdır. Siz, uzmanlık eğitimini bitiren cerrahın eline bisturiyi veriyorsunuz ve beraberinde 20 yataklı bir kliniği sevk ve idare etme yetkisi veriyorsunuz. Bu nedenle bu bir toplum sağlığı sorunudur.”