“Bundan sonraki süreçte, bulaşıcı hastalıkları erken tespit ederek önlemek adına erken uyarı sistemini yapay zeka teknolojilerinin yardımı ile kurma konusunda yoğun bir talep olacağı kanısındayım”
Philips Türkiye CEO’su Haluk Karabatak, klinikiletişim’in sorularını yanıtladı.
Kurumunuzun salgın döneminde aldığı tedbirler nelerdir?
Küresel çapta tüm insanlığı tehdit eden, ülkemizde de olağanüstü önlemlerin alınmasına sebep olan COVID-19’a karşı mücadele ederken; her birimizin bilinçli davranması, üstüne düşen görevi yerine getirmesi gerekiyor. Biz de hem globalde hem de ülkemizde şirket çalışanlarımızın sağlığını korumak adına evden çalışma sürecine girdik. 16 Mart’tan bu yana evden çalışıyoruz. Sürecin her aşamasında çalışanlarımıza güncel bilgi verebilmek üzere rutin duyurular paylaşıp toplantılar yapıyoruz. Evden çalışma sürecinde şirket eğitim ve toplantılarımızı online toplantı platformları aracılığıyla gerçekleştiriyoruz. Bu süreçte biz de kritik müşteri ihtiyaçlarını karşılama, iş sürekliliğini sağlama, çalışanlarımızın sağlığını ve güvenliğini koruma olmak üzere üç ana alana odaklandık.
“2682 yatak kapasiteli İstanbul Başakşehir Şehir Hastanesinin en büyük teknoloji partneri olarak 2233 klinik ve görüntüleme cihazımızla yer alıyoruz. İlerleyen süreçte inşa edilecek hastanelerin teknolojik özelliklerinden donanımına kadar daha fazla yatırım yapılacağını düşünüyorum”
Müşterilerimizin ihtiyaçlarını karşılamak için:
Philips, operasyonlarını aktif bir şekilde izleyerek destekleyen, sağlık otoritelerinin tavsiyeleri doğrultusunda kullanıcılarımızın ihtiyaçlarını kesintisiz karşılamak üzere hem küresel hem bölgesel bir görev gücü oluşturdu. Saha servis mühendislerimizin güvenli bir şekilde müşterilerimizi desteklemelerinin yanı sıra, sağlık hizmeti sağlayıcılarına profesyonel sağlık ürün ve çözümlerimizin kullanımına ilişkin klinik rehberlik sağlıyoruz.
Çalışanlarımızın sağlıklı ve güvende olmalarını sağlamak için:
Yüksek riskli bölgelere iş seyahati kısıtlamalarıyla birlikte şirket genelinde kişisel hijyen önlemleri uyguladık. Ayrıca, her türlü donanımı sağladığımız çalışanlarımızın işlerini uzaktan yürütülebilecekleri küresel bir ‘evden çalışma’ protokolünü hayata geçirdik. Bu tedbirler aynı zamanda iş açısından kritik faaliyetler yürüten, ofise gitmesi gereken iş arkadaşlarımız için güvenli bir çalışma ortamının korunmasına da yardımcı oluyor. Bu tür operasyonlar üretim, tedarik zinciri ve bazı Ar-Ge faaliyetlerini kapsıyor.
İşimizin sürekliliği için:
Uluslararası standartlarla uyumlu ISO 22301:2012 sertifikalı bir İş Sürekliliği Yönetim Sistemine sahibiz. Bu kapsamda Dünya Sağlık Örgütü ve ulusal otorite yönergelerine dayalı ihtiyati tedbirleri de sürekli gözden geçiriyoruz.
“Özellikle vaka sayısının artması yoğun bakım ünitelerindeki yoğunluk seviyelerini yükseltti. Bu durum sağlık çalışanlarına büyük sorumluluklar getirdi. Ayrıca, hastanelerde ihtiyaç duyulan ekipman ve cihaz konusunda sıkıntılar yaşandığını da gördük”
Hastanelerin salgın sürecinde sizden beklentileri neler oldu? İhtiyaçlarında değişiklikler meydana geldi mi?
COVID-19, büyük zorlukları da beraberinde getirdi. Özellikle vaka sayısının artması yoğun bakım ünitelerindeki yoğunluk seviyelerini yükseltti. Bu durum sağlık çalışanlarına büyük sorumluluklar getirdi. Ayrıca, hastanelerde ihtiyaç duyulan ekipman ve cihaz konusunda sıkıntılar yaşandığını da gördük. Biz de Sağlıklı Yaşam’dan başlayarak önlem alma, teşhis, tedavi, evde bakıma kadar pek çok alanda sunduğumuz yenilikler, geliştirdiğimiz inovatif ürün ve hizmetlerimiz ile tüketicilerimizin her zaman yanında olmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Özellikle bu süreçte özveriyle mücadele eden sağlık çalışanlarına destek olmak öncelikli görevlerimiz arasında yer alıyor.
COVID-19 akciğer komplikasyonlarının zatürreyle benzerlik göstermesi nedeniyle zatürreden etkilenen akciğer dokularının görüntülenmesinde kullanılan ultrason, bu dönemde daha da önemli bir tıbbi cihaz haline geldi. Philips’in Reacts özelliği bulunan mobil ultrason çözümü Lumify’ın da yer aldığı ultrason portföyümüz, sağlık uzmanlarına tanı sırasında destek veriyor. Philips’te tele-sağlık ve uzaktan sağlık çözümlerinden oluşan geniş bir portföye sahibiz. Mevcut kanıtlanmış tele-sağlık çözümlerimizden birini de hastaları uzaktan tarama, izleme yetenekleriyle donattık. Bu uzaktan tarama çözümü, sağlık kurumlarının hastaları teşhis- tedavi etmelerine olanak tanırken, sınırlı olan yoğun bakım kapasitesinin korunmasına yardımcı oluyor. Hekimlerin yanı sıra sağlık kuruluşlarına yönelik, çevrimiçi tarama, takip anketleri, izleme ve harici çağrı merkezi iş birliği için özel, ölçeklenebilir bir tele-sağlık çözümü sunuyoruz. Bu sayede sağlık çalışanlarının COVID-19’dan dolayı artan hasta akışını yönetmelerine aynı zamanda evde karantinaya alınan hastaların uzaktan izlenmesine destek sağlıyoruz.
Gözlemlediğiniz kadarıyla, hastaneler bu salgın sürecinden sizce neler öğrendi? Hizmet sunumlarında, teknolojik donanımlarında, personel yönetiminde yenilikler, farklılıklar olabilir mi?
Ülkemizdeki sağlık sisteminin birçok Avrupa ülkesine göre daha gelişmiş olduğuna şahit olduk. Yoğun bakım ünitelerinin kapasitesi, sağlık görevlilerinin özverili çalışmaları, COVID-19 sürecinde bizi bir adım öne taşıdı. Bu süreçte son teknoloji donanımı ve 2682 yatak kapasitesi ile dikkat çeken ve açılışı yapılan Avrupa’nın en büyük hastanesi, İstanbul Başakşehir Şehir Hastanesi’nin en büyük teknoloji partneri olarak biz de 2233 klinik ve görüntüleme cihazımızla yer alıyoruz. İlerleyen süreçte inşa edilecek hastanelerin teknolojik özelliklerinden donanımına kadar daha fazla yatırım yapılacağını düşünüyorum.
Diğer taraftan, hastanelerde hem hasta hem de çalışan güvenliği yönünden tedbirler alındığını görüyoruz. Ortak kullanım alanı ofisler, hasta poliklinik odaları, bekleme salonları, yemekhaneler ve asansörlerin Bakanlık tarafından yayımlanan rehbere göre oluşturulduğunu da biliyoruz. Hastanelerde hasta kabullerinin nasıl yapılacağına kadar pek çok yeni süreç de hayata geçirildi. Uzun bir süre bu alınan tedbirlerin devam edeceğine inanıyorum.
Bundan sonraki süreçte, bulaşıcı hastalıkları erken tespit ederek önlemek adına erken uyarı sistemini yapay zekâ teknolojilerinin yardımı ile kurma konusunda yoğun bir talep olacağı kanısındayım.
Dijitalleşme çalışma hayatınıza nasıl yansıyor? Müşteri ilişkilerinizi sürdürülebilmeniz yönünde dijital olanaklar sizin için ne kadar yeterli, ihtiyaçlarınızı ne derece karşılıyor?
Dijitalin hayatımızın her alanına girmesiyle birlikte çok büyük, hızlı bir değişime tanıklık ediyoruz. Hem dijital teknolojileri hem de uzaktan çalışma platformlarını hali hazırda kullanan bir sağlık teknoloji şirketiyiz. Bu da yaşadığımız sürece daha hızlı uyum sağlamamızı sağladı. Dijitalleşme ile yapay zekanın gelişmesi sayesinde hayatlarımızın hiç olmadığı kadar kolaylaştığını da fark ediyoruz. Philips, keşfetmeyi seven, bulunduğu çağın dinamiklerine çok hızlı uyum sağlayarak ilerisini gören bir şirket. Bu bağlamda aslında evde ya da o an neredeysek işlerimizi dijital ortamda gerçekleştirebiliyoruz. Toplantılarımızı ve eğitimlerimizi online platformlar sayesinde sorunsuz sürdürüyoruz. Müşterilerimiz işimizin kalbi. Bu yaklaşımla, müşterilerimizle iletişimimizi kuvvetlendirmek aynı zamanda sürekli hale getirmek için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bunu gerçekleştirirken de onların her koşulda yanlarında olacağımızı vaat ediyoruz.