Johnson & Johnson Medikal Cihazlar, Türkiye ve MISSA (Magreb, İran, Sahra Altı Afrika) Genel Müdürü Refik Öner, J&J’nin covid-19 yönetimine ilişkin klinikiletişim’in sorularını yanıtladı.
Johnson & Johnson Medikal Cihazlar Türkiye olarak pandemi süreci kurumunuzu nasıl etkiledi? İş yapış ve yönetim biçimi ile ilgili farklılıklar meydana geldi mi?
Covid-19 salgının başlangıcından itibaren, Johnson & Johnson şirketleri olarak dünyada ve Türkiye’de 4 ana önceliğe odaklanmıştık:
- Çalışma arkadaşlarımızın ve onların ailelerinin fiziksel ve psikolojik sağlıklarını korumak, fiziksel mesafe ve maske kullanım kurallarına uyulmasını sağlayarak enfeksiyon zincirinin kırılmasına destek olmak;
- Covid-19 öncesinde olduğu gibi, Covid-19 esnasında da hizmet ve ürünlerimize ihtiyaç duyan hastalarımızın, hekimlerimizin, hemşirelerimizin, sağlık çalışanlarımızın ve tüketicilerimizin hizmet ve ürünlerimize ulaşımını kesintisiz bir şekilde sağlamak;
- Covid-19 sürecinde, sosyal sorumluluk bilinciyle içinde yaşadığımız topluma destek olmaya çalışmak;
- En hızlı ve etkin bir şekilde Covid-19’a karşı aşi geliştirmek ve bunu tüm dünyada acilen insanlığın hizmetine sunmak.
Bahsettiğim bu 4 önceliğin hepsinde hem küresel düzeyde hem de Türkiye’de çok hızlı bir şekilde organize olduk, somut adımları attık, önemli projeleri hayata geçirdik.
Şirket olarak 16 Mart 2020 tarihinden itibaren evden çalışma modeline geçtik. Bilgisayar ve telefonlarla işlerimizi yürütmeye başladık. Evrak hazırlanması ve imzalanması gibi acil ve kısa süreli ihtiyaçlar dışında merkez ofisimize gitmedik.
Hastanelere ürün teslimatı, vakalarda klinik destek gibi ürün ve hizmetlerimizin hasta sağlığı için gerekli olduğu durumlarda ise, hiç tereddüt etmeden hekimimizin, hemşiremizin, sağlık çalışanlarımızın yanında olmaya devam ettik. Arkadaşlarımız maskelerini taktılar, temizlik ve mesafe tedbirlerine riayet ettiler ve görevlerine özveriyle devam ettiler.
Bu vesileyle, bu zor günlerde en ön cephede özverili bir şekilde savaşan hekimlerimize, hemşirelerimize, sağlık çalışanlarımıza ve devlet yetkililerimize tekrar teşekkür ederim.
Öte yandan global olarak, Covid-19 aşı adayı çalışmalarımızı hızlandırdık. Eylül ayında gerçekleştirmeyi planladığımız Faz 1/2a klinik çalışmasının tarihini öne çekerek Temmuz ayının ikinci yarısında başlatmayı planlıyoruz.
Haziran ayı başından itibaren geçmeye başladığımız “normalleşme” sürecinde, ana önceliklerimizde ve prensiplerimizde herhangi bir değişiklik öngörmüyoruz; zira salgının yayılma riski devam ediyor. Dolayısıyla, salgının başından beri olduğu gibi bundan sonra da takım arkadaşlarımızın sağlıklarını korumak ve enfeksiyon zincirinin kırılmasına katkıda bulunmak için, işimizin gereklerini mümkün olduğunca evlerimizden çalışarak yerine getireceğiz. Maske, mesafe ve temizlik kurallarına sonuna kadar riayet edeceğiz. Sahadaki arkadaşlarımız, yine en üst düzey güvenlik önlemlerini alarak, hastalarımızın, hekimlerimizin, hemşirelerimizin ve sağlık çalışanlarımızın yanında olmaya, dikkatli bir şekilde hizmet vermeye devam edecek. Elimizden geldiğince, çevremize ve toplumumuza maddi manevi desteğimizi vermeyi sürdüreceğiz. Global olarak da aşı çalışmalarımız yoğun ve hızlı bir şekilde devam edecek.
Hastanelerin salgın sürecinde sizden beklentileri neler oldu? İhtiyaçlarında değişiklikler meydana geldi mi?
Öncelikle şunun altını çizmek isterim ki hastanelerimiz, hekimlerimiz, hemşirelerimiz, sağlık çalışanlarımız, Covid-19 sürecinde tüm dünyada parmakla gösterilen bir başarıya imza attılar. Ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Beni Türk hekimlerine emanet ediniz” sözünde belirttiği sonsuz güvene ne kadar layık olduklarını, kendi hayatlarını ortaya koyarak verdikleri eşsiz hizmet ile fazlasıyla kanıtladılar. Ne mutlu bize, ne mutlu bütün milletimize…
Covid-19 sürecinde hastanelerimiz, sağlık çalışanlarımız ve devlet yetkililerimiz, birçok bilinmeyen ile aynı anda mücadele etmek, tam anlamıyla “kriz yönetmek” durumunda kaldılar. Enfeksiyon zincirinin yavaşlatılması, geniş tabanlı testlerin yapılması, Covid-19’a yakalanan hastaların tedavi edilmesi ve toplumun eğitilmesi ve bilinçlendirilmesi gibi konularda salgın ile savaşılırken, diğer taraftan Covid-19 dışındaki hastalıklarla mücadele eden vatandaşlarımızın tedavisinin aksamaması için büyük emek gösterildi.
Ayrıca, ülkemize ve sağlık sistemimize önemli ölçüde gelir getiren sağlık turizminin tekrar canlandırılabilmesi için çözümler ve tedavi protokolleri oluşturuldu.
Bütün bu zorlukların aynı anda tezahürü, en azından bizim neslimizde dünyada daha önce görülmüş bir şey değildi. Salgınla mücadeleye devam ederken aynı zamanda strateji ürettik. Ürettiğimiz stratejileri sahada uygulayıp geliştirirken, dünyada olup bitenleri takip ederek yaklaşımımızı daha da rafine hale getirmeye çalıştık. Hastanelerimiz, sağlık çalışanlarımız, devlet yetkililerimiz ve toplumumuz olarak hep birlikte gerçekten çok zorlu bir süreçten geçiyoruz.
Bu topyekün halk sağlığı seferberliğinde, Johnson & Johnson olarak hastalarımıza, hekimlerimize, hemşirelerimize, annelere, babalara, ürünlerimizden ve hizmetlerimizden yararlanan herkese karşı sorumluluğumuzun daha da arttığına inanıyoruz. Bu çerçevede Sağlık Bakanlığımızın yönergeleri doğrultusunda devam eden ameliyatlar için ihtiyaç duyulan ürünlerimizi hiçbir aksaklık olmadan hekimlerimize ve hastanelerimize ulaştırıyoruz. Klinik desteğimizin elzem olduğu ameliyatlarda, ekiplerimiz fedakarca hizmet vermeye devam ediyor. Hekimlerimizin, hemşirelerimizin, sağlık çalışanlarımızın dünyadaki en iyi profesyonel eğitim imkanlarına ulaşmalarına destek oluyoruz. Yetkinlikleri ve liderlikleri ile dünyada itibar gören hekimlerimizi dijital ortamlarda buluşturuyoruz. Covid-19 ortamında ameliyatların güvenli bir şekilde yapılabilmesi için protokollerin oluşturulması konusunda kanaat önderi hekimlerimize iş birliği ortamı oluşturuyor, sağlık sistemimize ve devlet yetkililerimize destek olmalarına aracı olmaya çalışıyoruz. Aynı zamanda hekimlerimizi dünya çapındaki kanaat önderi hekimlerle dijital ortamlarda karşılıklı istişareler için bir araya getiriyoruz.
Bir taraftan ülkemizdeki sağlık ekosisteminin daha da gelişmesi, sağlık turizmi alanında ülkemizin dünyada lider konuma gelebilmesi için, ülkemize yatırımlarımıza devam ediyoruz. Bu yatırım projeleri içinde profesyonel eğitimler, cerrahi eğitim merkezleri, mükemmeliyet merkezleri ve ülkemizdeki lider hocalarımızın dünyada tanınmasına yönelik çalışmalarımız yer alıyor ve bu çalışmalar hız kesmeden devam ediyor.
Johnson & Johnson olarak, sağlık sisteminin geliştirilmesi için bir çözüm ortağıyız. Bu misyon ile bütüncül bir hizmet anlayışı sunarak hekimlerimizin, hemşirelerimizin, sağlık çalışanlarımızın, hastalarımızın ve devlet yetkililerimizin yanında yer alıyoruz ve katma değer sağlamayı amaçlıyoruz. Bu bilinçle ve hizmet anlayışı ile işimize sarılıyor, sağlık çalışanlarımızın ve sağlık sistemimizin ihtiyaçlarına destek olmak için çalışıyoruz.
Sağlık sektörü paydaşlarını ve özelde kendi iş faaliyetlerinizi göz önünde bulundurarak, “Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” önermesine katılıyor musunuz?
Elbette bazı konularda ve yöntemlerde temel değişiklikler olacaktır, ancak her şeyin kökten değişime uğrayacağı gibi bir genelleme, bana çok doğru gelmiyor.
Bu süreçte birçok işin dijital mecralar aracılığı ile yapılabildiğini gördük. Mesela, her toplantıyı aynı odada birlikte olarak yapmak zorunda olmadığımızı, dijital mecralar ile de etkin bir şekilde iletişim kurabildiğimizi yaşayarak öğrendik. Elbette dijital ortamlar yüz yüze iletişimin yerini tutmuyor. Sosyal canlılar olarak, insan insana temas etmek istiyoruz ve bunun eksikliğini hissediyoruz Ancak enfeksiyon risklerinin azaltılması, genel verimlilik, trafikte geçirilen süreden tasarruf, doğa kirliliğini önleme gibi açılardan bakıldığında da, dijital toplantıların bundan sonraki süreçte de tercih edilebileceğini düşünüyorum. Dolayısıyla ofis ve seyahat ihtiyaçlarının zamanla azalabileceğini, evden çalışarak iş gereklerinin sağlanabileceği durumlarda evden çalışmanın giderek yaygınlaşacağını düşünüyorum. Benzer şekilde, birçok profesyonel eğitimin dijital mecralarda, yeni geliştirilen dijital uygulamaların yardımıyla verilmeye başlanacaktır.
Öte yandan, insan hayatının ve insan sağlığının kıymeti ve önemi değişmeyecektir. Hastalarımızın dünya standartlarında tedavi ihtiyacı; hekimlerimizin, hemşirelerimizin, sağlık çalışanlarımızın en modern ve en kaliteli sağlık malzemelerine, profesyonel eğitimlere, klinik destek hizmetlerine erişimlerinin aksamadan sürdürülmesinin önemi, kanımca değişmeyecektir. Kaliteli yaşam süresinin uzatılmasına yönelik ülkemizde ve dünyada araştırma geliştirmeye yapılan yatırımlar, yenilikçi sağlık çözümleri ve teknolojileri artarak devam edecektir.
Johnson & Johnson olarak yaptığımız her işin merkezinde yer alan hastalarımıza, hekimlerimize, hemşirelerimize, sağlık çalışanlarımıza olan sorumluluğumuz her zaman olduğu gibi önceliğini koruyacaktır.
2020 yılı içerisinde yapılacak kongre, toplantı vb. etkinliklere Johnson & Johnson Medikal Cihazlar katılacak mı?
Salgın süreci ile birlikte dijitalleşmenin mecburi bir şekilde artan önemini her sektörde olduğu gibi biz de deneyimledik. Yüz yüze gerçekleştirmeyi planladığımız etkinliklerimizi öteledik ya da online platformlara taşıdık. Bu çerçevede online eğitim ve toplantılarımızı artırarak hekimlerimize ulaşmaya devam ediyoruz. Yıl içerisinde Sağlık Bakanlığımızın kararları dahilinde hareket etmeye devam edeceğiz.
Bitirirken, şu konunun altını çizmek isterim: Günlük yaşantımızda otomatikman kabul ettiğimiz bazı rahatsızlıklarımız artık yok. Etkin bir aşı bulunup bu salgın sona erene kadar da bu rahatsızlıklarımız olmayacak. Mesela artık maske, mesafe ve temizlik kurallarına uymak bir tercih değil, bir mecburiyettir. Sayın Cumhurbaşkanımız, normalleşme sürecini başlatırken bunu çok net ifade etti. Fakat üzülerek görüyoruz ki, toplumumuz bu kurallara ne yazık ki gerektiği gibi uymuyor. Benim bu söyleşiyi okuyan herkesten istirhamım, kendimizi düşünmüyorsak bile hiç olmazsa ninelerimizi, dedelerimizi, annelerimizi, babalarımızı, ablalarımızı, ağabeylerimizi, kardeşlerimizi, arkadaşlarımızı düşünerek hareket edelim. Maske, mesafe ve temizlik konularında çevremize davranışlarımızla örnek olalım. Bu halk sağlığı seferberliğine, en vicdani duygularımızla en önden katılalım.